Hayat Bize Beklemeyi Öğretir
Ömrümüzün önemli bir bölümü beklemekle geçer. Beklemek zordur. Sabır, akıl, cesaret, umut ve yürek ister.
Balzac, “Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.”derken, Can Yücel,”Beklemek güzeldir ama doğru durakta bekleyeceksin.” diye uyarır. W. Shakspeare’e göre ise “Beklemek cehennemdir.”
Beklenen dönecekse beklemek güzeldir. Beklemek, âşıklara acı verir. Onlar sevdiklerinin geri dönmeyeceğini bildikleri halde beklerler.
Hayat bize beklemeyi öğretir. Beklemek eylemsizliktir. Bazen beklerken kendimizi çaresiz bir böcek gibi hissederiz.
E. Cansever, beklemekten çok yorulmuş olmalı ki şiirinde sevgilisine şöyle der:” Ya kal ya git ama sakın, bekle, gelirim, deme!”
Beklemekten ümidi kesenlerden biri de Özdemir Asaf’tır. “Beni burada beklese beklese üzüntüler bekler.” der.
Birisi gelsin, hayatımı çoğaltsın diye beklersiniz. Kurak toprakların yağmuru beklediği gibi beklersiniz. Yalnız bir ev gibi beklersiniz. Gece başlarken, gün ağarırken, karlar tozarken beklersiniz.
Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan, saçma da olsa bekleyişiniz, hiç usanmadan beklersiniz.
Bekleyin! Beklediğiniz doğru kişiyse ve yaşıyorsa size mutlaka dönecektir. “Gölge Etme Başka İhsan İstemem” adlı kitabından
——————————————————
Ben Öldükten Sonra Dünya Yansın Diyenler
Fransız Kralı XV. Lui pek bencil bir adamdı. “Benden sonra tufan!” sözü ona aittir.
Latinlerin de buna benzer bir sözü vardır. “Ben öldükten sonra dünya yansın!” derler.
Bu iki söz bencillerin hastalıklı kişiliklerini anlatmaya yeter de artar bile ama ben bu konuda biraz daha konuşacağım.
Bencillerin baş tacı yaptıkları sözcük “Ben” sözcüğüdür.
Bencil nereye bakarsa baksın sadece kendisini görür. Sevilmek, saygı görmek, beğenilmek isterler ama bu güzel değerlerin hiçbiri onlarda karşılığını bulmaz.
Aslında insanları pek çoğu kendilerinden yanadır ama bencillik böyle bir şey değildir. Bencil kendisinden başkalarını asla düşünmez, yalnızca kendisi için yaşar.
Tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibidir. İşbirliğine yanaşmaz, birlikte çalışmayı sevmez, çıkar sağlayamayacağı ya da fark edilmeyeceği ortamlarda bulunmaz. Dostluklara inanmaz, kimsenin elini tutmaz, o hep yalnızdır.
Benciller, kendilerini pek çok sevdikleri için çevrelerinde pek az sevilirler ama bu durum hiç mi hiç üzmez.
Geri bıraktırılmış ülkelerin insanlarında bencillik oranı, gelişmiş ülkelere göre daha fazladır…
“Ben Kalender Meşrebim Ama Güzel Çirkin Ararım” kitabından
——————————-
Çalışın Ve Üretin
Hiç kuşkunuz olmasın ki ahlaka ilişkin her sözün arkasında bir sahtekârlık vardır. Geri bıraktırılmış ülkelerin insanları akıl dışı safsatalarla çaresizleştirilirler.
Hırsızlar en büyük savaş kışkırtıcılarıdır. Onlar, savaşta ölen evladının postallarına çiçek diken bir annenin acısıyla ilgilenmezler.
İlgilenmedikleri gibi bu acılardan nemalanmanın yollarını arayacak kadar acımasızdırlar.
Bu kibirli soytarıların karşısına sevgiyle çıkın. Hayallerinizle yaşamayın, hayallerinizi yaşayın. Sevgilerinizi yarınlara bırakmayın.
Çalışın ve üretin. İşsiz insan kirlidir, hastalıklıdır ve yaralayıcıdır. Hepinize iyi insanlar dilerim. “ Kula Minnet Eylemem” Kitabından