AKP ve MHP'nin baskın seçim kararının şokunu atlatmadan,
Nedenlerini bile anlayıp tartışmadan,
2 ay süreyle sadece seçimle yatıp kalkacağız.
*
Baskın seçim nedenleri sıralanırken belirtilen,
Ekonomik gidişat, Suriye’deki gelişmeler falan deniyor da,
Hani bizim ekonomimiz çok güçlüydü. Ne oldu? Diye sormuyor kimse.
Bu yapılan açıklamalar, öyle olmadığının itirafı değil mi
Ayrıca 24 Haziran’dan sonra ne olacak?
Bir mucize falan mı bekliyorsunuz?
Bana göre mucize falan yok.
Olacak olan tek şey,
Mevcut sorunların üstüne eklenecek seçim harcamaları.
*
Seçim gerekçeleri arasında sayılan “Suriye'deki gelişmeler” ise tam bir çelişki.
Hani biz, bir gece ansızın Menbiç'e, Sincar'a ve büyük Kandil'e gidecektik.
Suriye'de terör koridorunu bitirecektik.
Ne oldu da yarım saatte seçim kararı alındı.
*
Benim ülkemde yaygın bir kanaat haline gelmiş,
Neredeyse genel kabul görmüş, yalansız siyaset yapılmaz,
Siyasetçi yalan söyler, anlayışının somut örnekleri bunlar.
16 Nisan 2017 günü yapılan referandum öncesinde söylenen yalanları hatırlıyorum.
“Evet çıkarsa, terör bitecek, artık şehit cenazesi gelmeyecek” demişlerdi.
Ne oldu Ne terör bitti mi? Şehit cenazesi gelmedi mi?
*
Bir tarafta hayatı yalan olmuş siyasetçiler,
Diğer tarafta,
“Siyasete girerken ben bir söz verdim. Halka yalan söylemeyeceğim”
Diyerek gerçekleri anlatmaya çalışan CHP lideri Kılıçdaroğlu.
Söylediğini her düşündüğümde,
Yalanla kandırıp yalanla kazananları,
Yalanla inandırıp yalanı yaşatanları hatırlıyorum.
En yakın çevremden başlayarak,
Tüm ülkede yalansız bir yaşamın hayalini kurarken
Bu, bana sorunsuz bir toplum yaratmanın, en ucuz yolu gibi geliyor.
Kılıçdaroğlu gibi bir lideri olan CHP’nin aday arayışlarını da,
Bu nedenle hiç anlamıyorum.
*
Ve son olarak,
Trafoya kedi sokulmaz, elektrikler kesilmez, mühürsüz pusulalar geçerli sayılmazsa
Veya her birini aratacak yeni bir gelişme olmazsa
Gönlünüz rahat olsun.
Bu defa eşekten düşen muhalefet olmayacak.
0
Mutlu
0
Üzgün
0
Sinirli
0
Şaşırmış
0
Virüslü
