Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’na bağlı, Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Yenişehir’de temsilcilik açtı. Yenişehir Temsilcilik sorumluluğunu üstlenen Necip Kahraman, geçen hafta gazetemizi ziyaret etti ve burada yaptığı açıklamada, emekli vatandaşları sendikaya davet etti.
Emekli-Sen tarafından geçen hafta eş zamanlı olarak tüm şube ve temsilciliklerde yapılan basın açıklamasında 2018 yılı Merkezi Hükümet Bütçesine yönelik görüş ve taleplerini dile getirdi ve bu bütçesinin emekçiler ve emeklilerin sırtına yüklendiğine dikkat çekti.
Yenişehir Temsilciliği tarafından basına yapılan açıklamada, 2017'de yoksulluk sınırının 5 bin 150 TL. Olduğu belirtilerek; "Bu acı tablo da milyonlarca insanımızın açlık sınırı altında yaşadığını göstermektedir" denildi.
Açıklama şöyle:
2018 bütçesine genel olarak bakıldığında, AKP’nin, geçmişten bu güne kadar hazırlayıp sunduğu ‘emekçi ve emekliyi yok sayan, her geçen gün onları işsizliğe, açlığa ve yoksulluğa’ terk eden anlayışının daha da kalıcı hale getirilmiş belgesi olarak görülmektedir
2018 bütçesi; 762 milyar 753 milyon TL. olarak bağlandı, bu bütçede 697 milyar TL. vergi toplanacağı ifade edilmektedir, bütçe açığı 66 milyar TL’dir. 2018 bütçesi, yüksek maliyetli borçlanmaların, yerli ve yabancı sermayeye daha fazla kaynak transferlerinin, askeri ve güvenlik harcamalarının merkezinde olduğu bir bütçe olarak dikkat çekiyor. Milyoner kişi sayısı 2016 yılında 108 bin 864 iken bu yıl yani 2017 yılı Haziran sonu itibariyle 10 bin 49 kişi artışla 118 bin 913 kişiye ulaştığına tanık oluyoruz. Ayrıca 2018’de temel tüketim maddelerine yapılacak zamların otomatiğe bağlanması ve halkın ödediği dolaylı vergilerin belirgin bir şekilde artması kaçınılmaz görünüyor. Yıl içinde iğneden ipliğe yüzde 30-50 arasında her şeye zam yapılmıştır. Dolayısıyla açlık ve yoksulluk sınırları da günden güne artmakta ve 2017 sonu itibariyle, Açlık sınırı; yeterli beslenme için aylık gıda harcaması Bin 600TL. Yoksulluk sınırı; Gıda, giyim, kira, elektrik, su, eğitim, ulaşım vb. 5 bin 150 TL. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti bin 960 TL. dir. Bu acı tablo da milyonlarca insanımızın açlık sınırı altında yaşadığını göstermektedir” dedi.
2018 bütçesinde, tıpkı geçmiş yıllardaki bütçeler gibi, gelirlerin büyük bölümünün vergiler üzerinden halktan toplanması hedefleniyor, şöyle ki 2018 bütçe gelirlerinin yüzde 86’sını vergiler oluşturuyor. Toplanan verginin yüzde 60’ı dolaylı, yani tüketim üzerinden alınıyor. Türkiye’de vergi gelirlerinin önemli bir bölümünün toplam istihdamın üçte ikisini (yüzde 65) oluşturan emekçilerden karşılandığı dikkate alındığında 2018’de vergi yükünün yine emekçilerin sırtına yıkılacağı anlaşılıyor. AKP tarafından 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı SGK ‘nun 55 maddesi gereği, emekli aylıklarının her yıl Ocak ve Temmuz aylarında TUİK tarafından, bir önceki altı aylık dönem için açıklanmış olan TÜFE artış oranı kadar arttırılması uygulamasına devam edilmektedir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı gibi, Ülkenin kalkınma ve büyümesinden biz emeklilere pay verilmemekte, ayrıca piyasadaki gerçek fiat artışlarını yansıtmayan ve de günlük yaşamımızın sürdürülmesinde hiçbir ilgisi olmayan onlarca sözde harcama kalemlerini kapsayan bu sahte ve de gerçekçi olmayan enflasyon rakamları ile emekli aylıklarımız günden, güne erimeye ve giderek yok olmaya devam etmektedir. Bu da gösteriyor ki yaşam standardının iyileşmesi tek taraflı belirlenen ücretle değil, bir an önce Anayasada gerekli düzenlemenin yapılıp Emekliler Sendikasının statü yasasının çıkarılması ve Toplu Sözleşme masasına oturmaktan geçmektedir. Toplam vergi gelirlerinin yüzde 60’a yakınını oluşturan ÖTV ve KDV’nin yanı sıra, artan oranlı vergi dilimi uygulamasının sürdürülmesi nedeniyle, 2018 ücret/maaş zamları daha ceplere girmeden buharlaşmış olacaktır
Emekliler için 2018 yılında öngörülen zam oranları, SSK ve Bağ-Kur emekli maaşlarında Ocak ayı zammı yüzde 3.36, Temmuz zammı ise yüzde 4.02 olarak belirlendi. Memur emeklileri için ise kamu görevlileriyle yapılan toplu sözleşme hükümlerine göre memur emekli aylıklarında ocak ayı zammı yüzde 4, Temmuz ise yüzde 3.5 oranında belirlendi ve yüzde 0.02 oranında enflasyon farkı verilmesinin öngörüldü. 2018 bütçesi, asgari ücretliler başta olmak üzere, işçilerin ve kamu emekçilerinin en temel ekonomik taleplerinin yok sayıldığı, emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını dikkate almayan bir bütçe olarak dikkat çekiyor. İktidarın 15 yıllık bütçe pratiğine baktığımızda, istihdama yeterli kaynak ayırmak, en azından asgari ücreti vergi dışı bırakmak, sürekli artan dolaylı vergileri azaltmak, temel tüketim mallarından alınan KDV’yi sıfırlamak, emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamak (Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son vermek) gibi bir derdinin olmadığı anlaşılıyor. Hükümet yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 9.5 olarak belirlemiş olsa da (Aralık 2017 itibariyle yüzde13 çıktı), 2018 başından itibaren temel tüketim mallarına yeniden değerleme oranında yapılacak