Haftanın Sözü
Yalan söylediğinizi biliyoruz. Yalan söylediğinizi kendiniz de biliyorsunuz. Yalan söylediğinizi bildiğimizi de biliyorsunuz ama hala yalan söylüyorsunuz. (A. Soljenitsin)
Haftanın Fıkrası:
Zebaniye gerek yok
Cehennemde her millete bir kuyu hazırlanmış. Her kuyuda o millete mensup insanlar işkence görüyorlarmış. Kuyuların başında bir zebani duruyormuş. Zebaninin görevi kuyunun içinde işkence görenlerin kaçmasını önlemekmiş.
Ölen Türklerden biri cehenneme gidiyor. Türklere ait kuyunun başında bekleyen Zebani olmadığını görünce çok şaşırıyor. “Bu nasıl bir iş! Türkler çok mu uslu, çok mu akıllı? Hiç kaçmaya çalışan yok mu?” diye mırıldanıyor.
Oradan geçen bir Zebaniye sesleniyor:
-Zebani Bey! Diğer milletlere ait işkence kuyularının başında birer Zebani görev yapıyor ama Türklere ait kuyunun başında görev yapan bir zebani yok. Acaba bunun nedeni nedir?
Zebani durumu şöyle açıklıyor:
Türklere ait kuyunun başında Zebani görevlendirmek gerekmiyor çünkü bir Türk kuyudan çıkmaya çalıştığında içerdeki Türkler hemen onun topuklarından yakalayıp kuyunun içine çekiyorlar. “Biz çıkamıyorsak sen de çıkmayacaksın!” diyerek Zebaninin görevini yapıyorlar. İşte bu yüzden Türkleri kendi hallerine bıraktık. Öyle birbirlerini yiyip duruyorlar. (Sosyal Medya Paylaşımı)
Haftanın Şiiri:
Tutku
Denizde tuz gibi karıştı aklım
Bir sana tutkunum bir sana düşman
Dalgalara yenik düştük yüreğim
Yelkenler perişan yerde direğim
Gelgitlere boyun eğdi yüreğim
Bir sana tutkunum bir sana düşman
Bir sevda zedeyim köhne kayıkta
Gönül anaforda can kayalıkta
Temmuz güneşisin sen aralıkta
Bir sana tutkunum bir sana düşman.
(Yıldız Kenter)