AK Parti Yenişehir İlçe Başkanı Fikret Hatipoğlu, Kirazlıyayla Köyü'nde kurulması çalışmaları sürdürülen maden işletmesi hakkında açıklamalar yaptı. Karşıt grupların birçok iddiasının bilimsel bir altyapısı olmadığını vurgulayan Hatipoğlu, "Çevreyi kalkan olarak kullanan bazı odakların köylümüzün duygularını kullanarak yatırımların önüne geçmeye çalıştıklarını, kendilerine siyasi rant devşirmeye çalıştıklarını anladık" dedi.
Kirazlıyayla'da kurulan derneğin yöneticileriyle birlikte köy sakinlerinin Ankara'ya geziye götürüldüğünü hatırlatan Hatipoğlu, "Kimileri, orada bilimsel cevapların ışığında gerçekleri görmesine rağmen bu gerçekleri kabul etmedi" diye konuştu.
Koronavirüs salgınının dünyada etkilemediği ülkenin kalmadığına işaret eden Hatipoğlu, "Kimsenin kimseye, iş vermediği bir ortamda 80 kişinin işe başlayacağı bütün ihtiyaçların Yenişehir'deki esnaftan karşılanacağı, çarpan etkisiyle 500 kişinin ekmek yiyeceği şu yoklukta milyon dolarlık bir yatırımın yapıldığı, devletteki izin süreçlerini tamamlayan bu işletmeye karşı bu oluşan kara propagandayı gerçek halk görüyor ve görecektir" dedi.
AK Parti Yenişehir İlçe Başkanı Fikret Hatipoğlu'nun açıklaması şöyle:
"Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu durum da en çok ihtiyacımız olan ülkemizin kazancı, kalkınması, vatandaşının, yatırımcısının canı yanmadan bu krizin içinden çıkmayı başarması için hepimizin elbirliği ile mücadele etmesi gerekirken yatırım ve istihdam olmasın diye mücadele edenlerle karşı karşıyayız.
Kirazlıyayla'da devam edecek olan maden işletmesi ilgili olarak bugüne kadar birçok iddia gündeme geldi, birçok konu yazıldı çizildi. Hepsini yakından takip ettik. Bu konu ilk gündeme geldiğinde, şahsım ve yönetimim gerek firmanın mühendis ve uzmanlarından gerek farklı uzman kuruluşlardan sunum istedik, geldiler ve bizlere ayrıntılı sunum yaptılar, bunlarla yetinmedik bu konu hakkında çalışmalar yürüten üniversite hocalarından bilgi istedik. Yani kamuoyunda iddia edilen her başlığı alarak her kesimden araştırmalar yaptık. Biz bütün bunları yaptıktan sonra, süreçteki birçok iddianın bilimsel bir altyapısı olmadığını, çevreyi kalkan olarak kullanan bazı odakların köylümüzün duygularını kullanarak yatırımların önüne geçmeye çalıştıklarını, kendilerine siyasi rant devşirmeye çalıştıklarını anladık. Maalesef bir grup insan da bu insanların değirmenine su taşıdı.
Biz bütün bunların ışığında kirazlıyayla köyümüzü yönetimimizle ziyaret ettik ve yeni kurulan dernek yönetimi ve köylü ile görüştük.
Dernek Başkan ve yönetimi, bizler de AK Partiliyiz, partimizden destek istiyoruz, sizden bizleri yetkilerle görüştürmenizi istiyoruz dediler. Biz de parti olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu, söylenenlerin ne kadarının doğru ne kadarının yanlış olduğunu anlayalım, diye, dernek yönetiminin talebini hemen yerine getirdik. Bütün bu süreçlerin ana yürütücüsü olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü'nden Kirazlıyayla'dan gelecek olan heyetimize bütün ayrıntıları ile bir sunum yapmalarını, ayrıca gelecek heyetteki herkesin bütün sorularına cevap verilmesini rica ettik. Kirazlıyayla'ya kurulan bu derneğin öncülüğünde 28 kişilik bir heyet oluşturuldu, teşkilatımızdan da kadın kolları başkanımız ve diğer yönetici arkadaşlar heyete eşlik etti. İlk önce Milletvekilimiz Sayın Hakan Çavuşoğlu’nun daveti ile Gazi Meclisimizde ağırlandılar ve Sayın Çavuşoğlu ile görüşme gerçekleştirdiler. Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndaki sunum ve toplantıya geçtiler, burada ÇED nasıl verilir, hangi aşamalar gerektirir, kaç uzman, kaç kurum sahaya gelir analiz yapar bütün ayrıntıları ile ÇED Dairesi Başkanı Kenan Bey'in sunumu ile gördüler. Soru-cevap kısmında, beraberlerinde getirdikleri bütün dosyalar ve soruları toplantıda hazır bulunan devletin uzman mühendislerine sordular.
Ama geri döndüklerinde üzerinden 1 aydan fazla zaman geçmesine rağmen Çevre Bakanlığı'ndan tek kelime bile etmediler, tek resim yayınlamadılar. AK Parti İlçe Teşkilatı ve yetkilileri bizim Çevre Bakanlığı'nda işin kaynağı olan ÇED Genel Müdürlüğü'nden bilgi almamızı sağladılar, demediler.
Neden demediler biliyor musunuz?
Çünkü sordukları soruların hepsinin bilimsel cevaplarını aldılar da ondan. Kılı kırk yararak uzun ve zahmetli bir süreçle ve birçok kurumun izin ve analizden geçtikten sonra bu kararların alındığını gördüler. Biz de içlerinden birkaç kişinin Ankara’ya, doğruyu arama, doğruyu öğrenmek için değil, ceplerine doldurdukları yanlış bilgi ve iddialarına destek ve malzeme aramaya gittiklerini gördük. Tabii bu heyetteki herkesi kastetmiyorum, içlerinden beni arayan teşekkür eden, biz gerçeği gördük bize söylenenler böyle değilmiş, biz devletimize inanıyoruz diyenler oldu. Ama biz sesimizi çıkaramayız çünkü hemen bize iftira ederler madenden de menfaat sağladı derler, biz çok baskı altındayız dediler.
Hatta dernek başkanın da geri dönüşte bu işin bir zararı olmadığı konusunda fikirlerini değiştirenler oldu diye birçok kişiye söylediğini biliyoruz
Sizce bütün bunlarda, gerçeği arama, doğruyu arama, doğru olanı öğrenme niyeti mi var? Bırakın doğruyu aramayı doğruyu anlayıp kanaat getirenlere mahalle bakısı kurup köşeye sindiriyorlar ve tabii son zamanlarda bu birkaç kişi eline sopa alarak hiç alışık olmadığımız şekilde şiddete başvurup onlara katılmayanları sopayla evlerine saldırmaya çalışıyorlar. Yapılan kirli kampanyanın ve provokasyonun değirmenine su taşıyanlar var. Bilimsel veriler, analizler, onca emek, onca fizibilite, ağızlarına pelesenk ettikleri ve hiçbir bilimsel dayağı olmayan sloganlarla Yenişehir’e, ülkeye yapılan yatırımları engelleyemezler, bunların karşısında biz her zaman dimdik duracağız. Biz Adalet ve Kalkınma Partisiyiz, bu millete refah bir hayat kaygısız bir gelecek için yola çıktık ve o gün bu gündür türlü türlü oyunlara rağmen koşmaya devam ediyoruz.
"Köylüler bize zararı yok dediler geziye gitmekten vazgeçtik"
Ardından yine bu heyete Kirazlıyayla'da yapılacak olan tesisin 3 kat büyüklüğünde ödüllü bir tesis var. Balıkesir de oraya gezi düzenleme sözü vermiştik ve yine gönülleri rahat olsun diye de buradaki sunumdan sonra sizlere vakit verelim çevre köylere gidin ve konuşun dedik. Ankara seyahati öncesi tamam demişlerdi, fakat Çevre Bakanlığı sunumundan sonra heyetteki arkadaşlara bazı kişiler, biz o tesis gezisine gitmeceyiz demişler. Arkadaşlarımız neden diye sorunca, biz oradaki köylüleri aradık, şu ana kadar bir zararını görmedik dediler o zaman gitmeye gerek yok demişler.
"Madene karşı olmayanı, madenden para aldın deyip sindiriyorlar"
Yani yorumu size bırakıyorum. Yani bu tesis hakkında kötü bir şey söyleyeni baş tacı ediyor, karşı olmayanı madenden para aldın iftirası ile köşeye sindiriyorlar. Çevreyi ve köylüyü kalkan olarak kullanan grup ve kişilerin ne köylüyü düşünme ne gerçeği öğrenme ne iletişim kurma gibi bir niyette olmadığını açıkça görüyoruz ve bu süreci bu şekilde yürütenlerin iyi niyetli olmadığına da bütün bunlardan sonra kanaat getirmiş bulunuyoruz.
Bundan böyle devletin kanunları yasal haklar söz konusudur. Biz her daim mahalle baskısı gören milletimizin ve en doğru kararı veren devletimizin yanındayız.
Sonuç olarak ortada şöyle bir manzara var, baskı kuran, iftira eden, hükümete devlete karşı halkı kışkırtan, doğruyu bildiği ve öğrendiği halde madeni ve çevreyi kendi amaçlarına kalkan olarak kullanıp devlete karşı gelmeyi meşru bir zemine oturtmaya çalışan, en ufak bir bilimsel açıklama yapamayan, hodri meydan tartışmaya dendiğinde gelmeyen, sloganlarla aynı lafları temcit pilavı gibi pişirip pişirip önümüze sunan bir grup var. Grup diyorum çünkü herkes böyle düşünmüyor hele de madenle yaşamış oradan çocuklarını okutmuş bu yerde herkes böyle düşünmüyor. Sadece bu grubun baskı ve saldırılarından çekiniyorlar, çünkü en son ellerinde sopalar alarak hem mühendisleri dövmeye kalkıp hem de destek vermeyenlerin evlerini taşlayıp camlarına vurdular. Bunları kayıtlardan izlediğimde inanmadım ve gerçekten çok üzüldüm.
Zaten memlekette her gün vefatların yaşandığı her geçen gün ekonomik sıkıntıya sürüklendiği bir ay sonrasında halimizin ne olacağını bilmediğimiz, kaç kişinin işini kaybedeceği, kaç işletmenin duracağını bilmediğimiz bir ortamda yaşıyoruz. Dünyada her yerde üretimin durduğu, kimsenin kimseye, iş vermediği bir ortamda 80 kişinin işe başlayacağı bütün ihtiyaçların Yeni şehir'deki esnaftan karşılanacağı, çarpan etkisi ile 500 kişinin ekmek yiyeceği şu yoklukta milyon dolarlık bir yatırımın yapıldığı, devletteki izin süreçlerini tamamlayan bu işletmeye karşı bu oluşan kara propagandayı gerçek halk görüyor ve görecektir.
Biz Adalet ve Kalkınma Partisiyiz, kurulduğumuz ilk günden bu yana, halkımızın refah içinde kaygı duymadan yaşayacağı bir gelecek oluşturmak için bıkmadan yorulmadan, durmadan çalışıyoruz. Biz hem insanımız koruyarak hem de çocuklarımıza varlıklı ve güzel bir ülke bırakmak için koşmaya, emek vermeye devam edeceğiz. Halkımız gönüllerini ferah tutsun."