CHP’li Vekil Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Yenişehir’de Faaliyet Gösteren Meyramadenciliğin Faaliyetlerini Meclis Gündemine Taşıdı.
Yenişehir ovasının göz göre göre katledildiğini belirten ve “ yetkililer seyirci kalsa da biz kalmayacağız”diyen CHP Bursa Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Avukat Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Yenişehir’de faaliyet gösteren MeyraMadenciliğin faaliyetlerinin ilçe ve bölgedeki yer altı ve yer üstü zenginlikleri için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek hükümete çağrıda bulundu.
CHP’li vekil, konuyu soru önergeleriyle Meclis gündemine taşırken, söz konusu şirketin yasal boşluklardan yararlanarak faaliyet alanını genişlettiğini ve cevher zenginleştirme ve flotasyonişlemini de projelendirerek bölgede çevresel bir felakete zemin hazırladığını belirtti.
CHP Bursa Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Avukat NurhayatAltaca Kayışoğlu, Yenişehir’de Meyra Madencilik tarafından faaliyete geçmesi planlanan kurşun, çinko ve bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajının, ilçe halkının sağlıklı yaşama hakkıyla, Yenişehir ovası ve ekonomisi için büyük bir tehdit oluşturacağını belirtti.
CHP’li vekil, söz konusu şirketin gerek Çevresel Etki Değerlendirme “ÇED” raporu sürecinde, gerekse kapasite artırımı sürecinde yasaların boşluğundan yararlandığını, verdiği beyanların aksine projelendirdiği zenginleştirme işlemi ve katı atık barajıyla Yenişehir’i, katı atık bataklığına sürükleyeceğini ifade ederek konuyu Meclis gündemine taşıdı.
“Göz göre göre gelen bu felakete yetkililer seyirci kalsa da biz kalmayacağız” ifadesini kullanan CHP Bursa Milletvekili konuya dikkat çekmek için hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın hem de Tarım ve Orman Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle hazırladığı önergelerde şu ifadelere ve sorulara yer verdi;
“Bursa’nın Yenişehir İlçesi Osmanlı’nın ilk başkenti olduğu gibi tarihi, havası, suyu ve verimli ovalarıyla sadece bölge için değil ülkemiz için de önemli bir ilçedir. Yenişehir ilçemiz tarımsal ürün kalitesi ve çeşitliliğiyle hem Bursa hem de ülke ekonomisine de büyük katkı sağlamakta, burada yaşayan halkımız toprağı ekerek, biçerek yaşamını sürdürmektedir. Ancak Yenişehir bugün büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıyadır. 2013 yılında 24.89 hektarlık alan için ruhsat başvurusu yapan ve 25 hektar altı olduğu için ÇED gerekli değildir belgesi alan Meyra Madencilik, 2015 ve 2019’da kapasite artışına giderek ruhsata tabii olan faaliyet alanını 345.62 hektara çıkarmıştır. Söz konusu firma kapasite artışına giderken zenginleştirme yapılmayacağı ve flotasyon işleminin başka yerde yapılacağı beyanında bulunurken, bu beyanının aksine hem zenginleştirme işlemini hem de katı atık barajını projeye dâhil etmiştir. Projenin tamamlanmasıyla tesiste kurşun, bakır ve çinko olmak üzere günde 1000 ton, yılda 300.000 ton cevher işlenecek, her gün 894 ton zehirli balçık toprağa gömülecektir. Firma, günde yaklaşık 2000 bin ton, yılda 800 bin ton olan su ihtiyacını ise Göllüce Sulama Kooperatifine tahsis edilmiş sudan, İznik Gölünden ve yer altı suyundan sağlayacağını belirtmektedir. Bu durum tehlikeli seviyeye gelmiş İznik Gölü için de büyük bir felaket olacaktır. Bütün bunların farkında olan Yenişehir ilçe halkı ve Kirazlıyayla Barcın Köylüleri, ilerde meydana gelecek çevre ve doğa katliamına karşı seyirci kalmayacaklarını belirterek hükümetin göz göre göre gelen felakete dur demesini talep etmektedirler. Bu bağlamda;
2013’te 25 hektar altı ruhsatlar için ÇED gerekli değildir belgesi alan Meyra Madenciliğin daha sonra iki defa kapasite artırımına giderek aynı belgeyle faaliyet alanını 345.62 hektara çıkarmasının bölgede yaratacağı etkiler konusunda bir çevresel değerlendirme yapılmış mıdır?
Söz konusu madencilik firmasının ÇED gerekli değildir belgesini aldıktan sonra, faaliyet alanını ÇED zorunluluğu olan miktarlarda artırarak faaliyetini sürdürmesi, yasal mıdır? Yasalsa, kanuni düzenleme de mi boşluk vardır, yoksa düzenlemenin ruhu ve amacına aykırı bir faaliyet mi yürütülmektedir?
Meyra Madenciliğin kapasite artırımına giderken zenginleştirme yapmayacağı ve flotasyon işlemini başka yerde yapacağı beyanı, bu işlemlerin bölgedeki yer altı ve yer üstü zenginliğine tehdit olduğunun açık itirafı iken, hem zenginleştirme hem de katı atık barajının projeye dâhil edilmesine neden göz yumulmaktadır?
Tarihi, verimli ovası, yeraltı ve yer üstü değerleriyle bölgemizin ve ülkemizin en önemli tarımsal alanlarından biri olan Yenişehir İlçemizin ve İznik Gölünün Meyra Madenciliğin faaliyetlerine kurban edilmemesi için bakanlığınızca gerekli işlemlerde bulunulacak mıdır? Yoksa bir ilçenin adım adım doğa katliamına uğratılmasına seyirci mi kalınacaktır?”