Laik Bir Anayasa, Kadınlar İçin Güvencedir

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

29 Ekim Kadınları Derneği Yenişehir Temsilciliği, Genel Başkan Şenal Sarıhan tarafından hazırlanan basın açıklamasını yerel basınla paylaştı. Laiklik ilkesinin Anayasa’da yer alışının 93. yılı nedeniyle hazırlanan basın açıklamasında Atatürk’ün ''Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir” sözüne vurgu yapılarak laiklik ilkesinin din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olduğu belirtildi.               

Açıklama şöyle:

Cumhuriyetin kurucuları, halk egemenliğinin güvencesi olan Cumhuriyeti ilan edişlerinin hemen ardından çağdaş bir toplum inşası için 3 Mart 1924 tarihinde “Üç Mart, Üç Devrim Yasasını ” kabul ettiler. Bu üç Yasa’nın tümü de Cumhuriyet’in temelinin laik bir sistem üzerinde yükseleceği inancının eserleriydi. Dinin siyasetin bir aracı haline getirilmesine izin verilmeyecekti. Atılan adımla, devlet ve din işleri birbirinden ayrılacak, şeri hukuk kuralları, toplumsal yaşamın dışına itilecekti. Nitekim 1926 yılı Türk Medeni Yasası ve Türk Ceza Yasası başta olmak üzere tüm yaşam alanını biçimleyen yasalar, bu bakış açısı ile düzenlenmeye çalışıldı.  Ne var ki o tarihteki adıyla “ Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”  yani Anayasa bu anlayışla çelişen hükümler içeriyordu. Anayasa’nın laik bir bakış açısı ile düzenlenmesi ancak 10.Nisan 1928 tarihinde gerçekleşebildi. Anayasa’nın 2. Maddesinde yer alan “ dini islamdır ve 26. Madde de bulunan “ Ahkam-ı Şeriye kurallarının TBMM tarafından yürütüleceği“ düzenlemeleri kaldırıldı. Bu düzenleme ile din ve dünya işlerini birbirinden ayrılıyor, din, bireylerin özel alanlarına teslim ediliyordu. Bu iki değişikliğe bağlı olarak,  16 ve 26. Maddelerde yer alan Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanlarının yemin metinlerinden  “ vallahi” sözcüğü çıkarıldı. Yerine “namus üzerine ant” getirildi.   

Yapılan değişimler, siyasi iradenin kararlılığının ürünü idi. Onların yaşama geçmesi için tam bir seferberlik başladı. Laik bir toplumun itici gücü kadınlar olacaktı. Laiklik, tüm yurttaşların yanı sıra fakat onlardan da ayrıksı olarak öncelikle kadınlar için yeni ve ileri bir yaşamın yollarını açıyordu. Ancak, salt yasal düzenlemeler yeterli değildi.  Laikliği bilince çıkarmak ve yaşamın içinde görünür kılmak için kadınlar,  var güçleri ile çalıştılar. Çok önemli kazanımlar da elde ettiler.

 Bugün içinde bulunduğumuz koşullar, bize umut vermiyor.  Özellikle kadınlar, yeniden toplumsal yaşamdan çekilerek eve hapsedilmeye ve annelik rolüyle sınırlanmaya çalışılıyor. Eğitim sisteminden iş yaşamına dek her “yeni” düzenleme, esas olarak kadını ikincilleştiriyor. Değersizleştiriyor. Özellikle son dönemde giderek tırmanan kadın cinayetleri, bu anlayışın tipik örnekleri olarak karşımızda duruyor. Durum böyle iken,  Cumhur Başkanı’nın, kadınlar için tam bir koruma olan İstanbul Sözleşmesi’ni fesih girişimi, özünde laik bir toplum olmaktan vazgeçişin somut bir fotoğrafı olarak karşımızda duruyor. Bütün bu olumsuzluklara karşın, tarihin tekerleğinin geriye yürütülemeyeceğinin bilincindeyiz. Toplum olarak da kadınlar olarak da başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere tüm kazanımlarımızı gözümüz gibi koruyacağız. Laikliğin, demokrasinin de temeli olduğu inancı ile tüm kazanımlarımıza sahip çıkacağız.

Tüm kararlılığımız ve inancımızla 10 Nisan Laiklik Gününü kutluyoruz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Laik Bir Anayasa, Kadınlar İçin Güvencedir
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.