AKP için ve AKP lehine yazmayı görev bilen ama bunu bile ağzına yüzüne bulaştıran çok yıllık gazetecilerden, AKP’nin geçen hafta yaptığı iftar yemeğine tam not geldi.
Anlatırken yaptıkları mübalağa, ilgimi çekti.
Efendim, yemek 2500 kişi olarak planlanmış ama bu rakamın çok üstünde bir katılım olmuş.
Aferin AKP’ye de
Durum öyle değil.
Katılım sayısı yarısı kadar bile yok.
Her neyse belki farklı bir sayım yöntemi kullanılmıştır.
Benim anlatmak istediğim, iftara katılan insan sayısı değil zaten.
Benim anlatmak istediğim, abartılı bile olsa verilen rakamların çok üzerinde sayılarla iftar yemeğinin yapılabileceği.
Verin bana parayı, sizlere 5 bin kişilik iftar yemeği vereyim.
Demek ki neymiş.
AKP iftarının övünülecek bir yanı yokmuş.
Hisse mi alacaksın?
Çok yıllık bir başka gazeteci, Ne oldu şu Ototest merkezi?
Diye soruyor ve ekliyor.
“Başbakan imzaladı ve Ototest merkezi için yer tahsisi yapıldı. Kısa zaman içinde inşaatına başlanacak denildi ama büyük bir sessizlik var.”
Sonra aynı meraklı, işin içine vatandaşları ve kamuoyunu da katıyor.
Kendisi gibi onların da merak ettiğini belirttikten sonra,
Kendi merakı ile birlikte vatandaşın da yüreğine su serpiyor.
Üst satırda yarattığı kuşkuyu hemen altta düzeltiyor ve
“Yanlış anlaşılmasın, Otomotiv Test Merkezi yapılacak.” Diyor.
Her şey hakkında bilgisi olan bu muhterem ne yazık ki
Ototest merkezinin ne zaman başlayacağını, kaça mal olacağını, kaç kişinin çalışacağını sorguluyor.
İnsan okuyunca, merak ediyor.
Hisse alacak herhalde, diye düşünüyor.
Ya da test edilmeyi bekleyen araçlarının olduğunu.
Olmaz ki canım böyle iş
Yenişehir Ticaret ve Sanayi Odası, gazetelere verdikleri ilanlarla ilgili yeni bir düzenleme getirmiş ve bu düzenleme dışında ilan yapılmamasını istemiş.
Çok yıllıklar kızmış.
Geçen hafta çarşaf çarşaf bu kızgınlıklarını anlattılar.
Bu kararı, büyük bir ayıp olarak nitelendirip etik bulmadıkların açıkladılar.
Onlara göre gazeteciler, YTSO seçimlerinden önce ve sonra kendilerini paralamışlar.
YTSO yönetimine soruyorlar,
“Bundan böyle gazeteci arkadaşlarımızı TSO ile ilgili haberlere çağırmaya yüzünüz varacak mı?”
“Hadi diyelim, gazeteci arkadaşlarımızı haberlerinize çağırdınız, gazeteci arkadaşlarımız acaba haberlerinize gelecek mi?”
Yazılanlar bununla sınırlı değil.
İşin içine ticari sorunlarını da katıyorlar,
Ama alınan resmi ilanlardan hiç söz etmiyorlar.
Çaresizlik zordur.
Yorumlar kapalı.