Kurtuluş savaşını veren,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açan kahramanlar,
Sobayla ısınan bir mekanda
Okuldan getirilen sıralarda, üçer kişi oturmuşlar,
Ve karar vermişler.
23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramıdır.
96 yıl sonra bugün,
Atatürk anıtlarına çelenk konulmasını önceden izne bağlayan,
Bir zihniyetle karşı karşıyayız.
*
23 Nisan’ın ulusal bayram olarak ilanından,
Tam 93 yıl sonra
Ulusça yaptığımız 93 yıllık bir hatayı AKP iktidarı düzeltti(!)
Ve tüm ulusal bayramlarda,
Atatürk Anıtlarına çelenk sunmayı izne bağladı.
48 saat öncesinden,
Yazılı bir başvuru ile talebinizi iletmemişseniz,
Ulusal kurtuluş savaşının mimarı,
Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün
Manevi huzuruna çıkıp çelenk sunamazsınız.
*
Bir toplumun, nasıl bir iktidar tarafından yönetildiğini anlamanın,
En kısa yollarından birisi de getirdiği yasaklara bakmakmış.
AKP iktidarının,
Getirdiği yasaklar ile kaldırdığı yasaklar incelendiğinde,
Ne yapmak istediğini daha kolay anlar,
AKP ideolojisini, bu yasakların ele verdiğini görürsünüz.
*
Yasaklar neyle kalkıp, neyle konur.
Tabi ki hukuk ve yargı yoluyla.
AKP iktidarı da öyle yapıyor.
Toplumu yeniden biçimlendirirken,
Bir taraftan, mevcut yasakları kaldırıyor,
Diğer yandan,
Toplumu, yeni yasaklarla yeniden şekillendiriyor.
*
Yasaklar, önce kamu hayatıyla ilgili alanlarda değişiyor.
Özel yaşamla ilgili olanları sonradan geliyor.
Toplumun temel değerleriyle ilgili olanlar daha önemli.
Dini ve milli bayramlar,
Törenler, kutlamalar,
Bir toplumun temel değerlerini yansıtan etkinlikler olduğu halde,
Yine aynı iktidar, bunların,
Ya değiştirme adı altında içini boşaltıyor,
Ya da bütünüyle yasaklayıp,
Yeni değerler üretmeye çalışıyor.
*
Atatürk anıtlarına çelenk koymayı yasaklanmanın başka bir adı var mı?
Bu, bir tür Atatürk karşıtlığı hatta düşmanlığı sayılmaz mı?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e olan bağlılığı yok etme çabası değil midir?
Hangi iktidarlar, ne niyetle böyle karar alır?
Cevap bekleyen ve üzerinde düşünülmesi gereken sorular bunlar.