Karşımızdaki konuşur,
Kulak verir, dinlersiniz.
Sizinle sohbet etmek ister gibidir.
Konuşulan konu boş, basit ve anlamsızdır.
Susmak istersiniz.
—
Karşımızdaki yazar.
Yazdıklarının, bir anlamı olduğunu düşünerek okursunuz.
Ama yoktur.
Tarz aynıdır.
Amaç aynıdır.
Şahıs aynıdır.
İster konuşarak ister yazarak olsun,
Yöntem fark etmez.
İfade edilenler, anlamsızdır, boştur ve basittir.
—–
Çok iyi bilirsiniz ki karşınızdakinin asıl derdi,
Kendini var etme, yaşıyor izlenimi verme çabasıdır.
Bunun farkında olan insanların yapması gereken;
Susup beklemektir.
Zordur ama beklenmelidir.
Söylenenler ya da yazılanların tamamı,
Gereksiz ve anlamsız olduğu için.
Karşınızdakine, söylediklerini ya da yazdıklarını gözden geçirme fırsatı vermek için,
Beklemelisiniz.
Doğru anlaşılmak içindir bu bekleme.
Ve şarttır.
—–
Şart olduğu kadar, huzursuz geçen sıkıntılı bir süredir.
Öfkeli olursunuz bu süre içinde ama
Öfkenizi saklamak için de susmanız gerekir.
Susmak kırılgan bir tepki değildir.
Aksine, bazen iyi bir silahtır.
Yaralayıcı hatta öldürücü olabilir.
Aslında bir duruştur susmak.
Geçmişin muhasebesi, geleceğin planlanması için de
Susmayı bilmek gerekir.
—-
İnsan, bulunduğu yerden yeniden bakmak ister, her yöne.
Elde olanlar ile kaybedilenlere bakarsınız.
Eldekilerle geleceğe gidilip gidilemeyeceğini görürsünüz.
Susmak; Gidişi kabullenmeyi öğretir insana.
Yol haritasındaki aksayan yanları fark ettirir.
Bazen bir mesajı yoktur susmanın.
Hiçbir nedeni yokken de susar insan.
Sadece, seyretmek ister hayatı.
Hareketsiz kalmak değildir ama bu seyir.
Susmanın bir mesajı olmasa da her zaman,
Nedeni olur.
Sesiz de olsa bir eylemdir susmak.
Üstelik çok etkilidir.
—-
Konuşabildiğini düşünenler,
Yazdığına inananlar,
Bir de susmayı deneyin.
Her yöne olmasa da
Sağınıza, solunuza bakın biraz.
Ama lütfen susun.
Hiç değilse kendiniz için.
Yorumlar kapalı.