En karmaşık ilişkilerin odağında olduğunu düşündüğünde,
En büyük kazığı yediğini sandığında,
İhanete uğradığını, satıldığını ya da terk edilip yalnız bırakıldığını anladığında,
Yani, kendiyle kaldığında, sorgulamaya başlar insan.
*
Önce sürekli şikayet eder, sorunların gerçek yaratıcılarını arar.
Her nedense her birinin kökleri dışarıda olur bunların.
Yaşadığı her sorunun nedeni ve sorumlusu başkaları oluverir.
Uzunca bir süre gider bu durum.
İşin en kolay yanıdır bu ama uzun sürmez.
Sürdürülebilir değildir çünkü.
*
Bir ara kendisini görür, olayların ve tüm yaşananların tam ortasında.
Karenin içinde bulunanlara, bu kez kendi resmiyle birlikte bakar.
Resim içinden seçip yargılamadan mahkum ettikleri, farklı görünür.
Daha anlaşılır bulur onları ve tüm yaşananları.
Kendine bakmayı sürdürdüğünde ise tek sorunun ötekiler olmadığını anlar.
Ben de…. Diye başlayan cümleler dökülür ağzından.
Sonrası daha kolay olur.
*
Gelinen yer, daha sağlıklı kararlar için en doğru adrestir.
Daha iyi bir analiz için yol açılmıştır.
İnsan ilişkileri ve olaylar irdelenirken yanlışa düşme şansı azalmış,
Daha gerçekçi bir değerlendirmenin yoluna girilmiştir.
*
Önce, insanın insanla olan çelişkisinin hiç bitmeyeceğini yeniden hatırlar.
Doğal sayar kabullenir.
İnsanları iyi tanıdığını ve bu konuda asla yanılmayacağı, şeklindeki yargısı değişir.
Tüm şikayet konularını, kendiyle birlikte yeniden değerlendirir.
İş, samimiyet sorgulamasına gelir ve dayanır.
Resim içinde, samimi olanla olmayanı ayırmaya çalışır.
Ölçütleri daralmıştır ama yanılgı payı da azalmıştır artık.