Çocukluğum Agatha Christie kitapları ve Komiser Columbo dizileri ile geçti. Katil kim oyununu zekice buluyorum. O dönemde Dallas, Şahin Tepesi gibi diziler de yayınlanıyordu ama hiç ilgimi çekmezdi.
Şimdi bizde de bu kurgular işleniyor. Normal bir karakterin etrafına anormal karakterler koyup başrol karakterini köpürtüyorlar.
O karakteri bizim mahalleye koysalar, kimsenin dikkatini çekmez. Yaşamsal sorunlarla uğraşan, ayakta durmaya çalışan insanlar. Zeka gerektirmeyen kurgular.
Komser Columbo da tüm karakterler normal insanlardır. Düzgün işlerde çalışan, vergisini ödeyen, toplumda itibarı olan karakterler.
Ortada bir olay vardır ve bu normal insanlar içinde, anormal olanın bulunması gerekir.
Hercule Poirot ise yine normal insanların arasında anormal olanı bulması ile ün yapar. Katil, her zaman uşaktır. Katiller hep uşak olur zaten.
Anormal: olağan ya da doğal olmayan, kurala aykırı olan diye tanımlanıyor. Anormallik toplum yapısına göre değişkenlik gösterse de, soykırım yapmak, tüm düşünce dünyasında canilik olarak adlandırılır.
Ahmet Ümit kitaplarında ise Komiser Nevzat, anormal karakterlerin içinde gerçekleşen olayları çözmeye çalışır. Komiser Nevzat ters köşe yapar ve bu anormallerin içinde, olayın faili normal görünen karakterler arasından çıkar.
Bizler gölge oyununu severiz. Hem oynar, hem de oyunu iyi tanırız. Dürüsttür, perdenin arkasında bir oynatıcı olduğunu görürüz.
Ama kukla oyununu hiç sevmiyoruz. Oyun olduğunu biliyoruz ama oynatıcıyı göremiyoruz.
Hepimizi acze düşüren bir soykırım, yanı başımızda sürüyor. Eğer gölge oyunu olsaydı, oynatıcıları deşifre olurdu. Kukla oyunu olduğu için maalesef çözülmedi.
Görünene bakıp suçlamalar yapabiliyoruz. Bu bir oyun değil biliyorum ama Katil Kim? Diye sormadan duramıyorum.
Katil(ler) Kim(ler) ?
Katil, normal görünenlerin içindeki anormal mi?
Anormaller içinde normal görünenler mi?
