Anomi, toplum bilim (Sosyoloji) terimidir. Türkçemizde; çözülme, bozulma, dağılma, kural tanımazlık, yasasızlık anlamlarını karşılar.
Anomi kavramına ilk kez dikkat çeken ünlü sosyolog Emile Durkheim’dir. Ona göre, Bir toplumda kurallara uyulmuyorsa uymayanlara herhangi bir yaptırım uygulanmıyorsa, ülkeyi yönetenlere ve özellikle adalete güven kalmadıysa toplumsal bağlar kopar ve anomi ortaya çıkar.
Haksızlıklar, adaletsizlikler, eşitsizlikler, yolsuzluklar karşısında bunalan birey kendisine ve çevresine yabancılaşır. Toplum içinde yaşama isteği zayıflar.
Ülkeyi yönetenlere ve kurumlara güven kalmayınca birey ahlaki bir boşluk yaşamaya başlar. Kurallara uymayı anlamsız bulur. “Kurallara uymasak da olur.” inancı yaygınlaşır.
Vergisini düzenli şekilde ödeyen kişi, ülkeyi yönetenlerin çıkardığı vergi afları karşısında öfkeye kapılır. Kendisini salak gibi hisseder.
Akıllı, iyi bir eğitim almış, alanında uzman olan kişiler iş bulamazken liyakatsiz insanların hiç hak etmedikleri makamlara getirilmesi öfkeye yol açar ve toplumsal çürümeyi hızlandırır.
“Çalıyor ama çalışıyor.” “Devletin malı deniz yemeyen domuz.” “Su akarken testini doldurmaya bak.” “Bu toplumda bilgili, yaratıcı ve kültürlü olmak para etmez.” “Adamını ya da madamını bulursan sana her kapı açılır.” “Gemisini kurtaran kaptan.” “Benden sonra tufan.” vb. sözler, kişileri olumsuzlaştırır ve bencilleştirir.
Bu dayatmalar karşısında kafası karışan ve değersizlik duygusu içinde çaresizleşen birey, toplumun dışına çıkar ve bireysel çözümler üretmeye başlar. Sosyal kontrol zayıflar. Yasalar işlemez olur.
Ülkeyi yönetenler adaletin ayarlarıyla oynadıkça ve muhaliflere yönelik baskıları artırdıkça toplum yönünü yitirir, kuralsızlık ve yasa tanımazlık sıradanlaşır. Şiddet artar ve kaos ortaya çıkar. Topluma kargaşa egemen olur. Bu durum anormalliğin normalleşmesidir.
Değerli insanların aşağılandığı hatta cezalandırıldığı bir toplumda gençler; bilimi, sanatıve erdemli insanları değil mafya bozuntularını rol model olarak seçer ve suça bulaşır.
Bu yazıyı okuduktan sonra: “Ülkemizin durumu ne yazık ki tam da bu!” diye düşünenler çıkar mı bilemem. Ben, E. Durkheim’in yalancısıyım.