Elalem ne der takıntısı

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Benim kuşağım şu sözlerle azarlanarak büyüdü: “Elalem ne der!”, “Sen bizi elaleme rezil etmek mi istiyorsun?”, “Bu giysiyle sokağa çıkılır mı?”

Biz bu “Elalem” takıntısının çok zararlarını gördük. Çok ürkek, çok içe kapanık bir çocuk ve genç olduk; özgüvenimiz yaralandı.

Anne ve babalarımız bizi sevmiyorlar mıydı? Kuşkusuz seviyorlardı. Öyleyse neden baskı kurdular? Özgürlük alanlarımızı neden daralttılar? Seçimlerimize neden saygı duymadılar?

Bu soruların yanıtlarını biliyorsunuz ama yine de hatırlatayım. Onlar da “Elalem ne der?” baskısı altında yetiştirdiler. O zamanki koşullar ve dayatmalar büyük bir olasılıkla daha ağırdı.

“Elalem ne der!” baskısı, özgür düşüncelere ve farklılıklara kapalı küçük yerleşim bölgelerinde daha şiddetlidir.

İkinci soru şu: “Kim bu elalam?” Kim olacak en başta yakın akrabalarımız, sonra konu komşu. Bu zincir mahallenizdeki bakkalımıza, kasabımıza, okulumuza vb. yerlere kadar uzanır.

Elalem, sokağımızdaki mobesedir. Büyük Jüridir. Ayağımızdaki prangadır. Sürekli bizimledir; bizim yerimize tüm kararları o alır.

Bizi bu kadar bunaltan, birey olmamızı geciktiren unsur toplum baskısıdır. Toplum; gelenekleriyle, görenekleriyle, örf ve adetleriyle, yazılı olmayan kurallarıyla bireyi bunaltır. Dinci zihniyet, bu yazısız kuralları hukuk kurallarına dönüştürmeye çalışır.

Birey, toplumun bu dayatmalarından ötürü özgür iradesini kullanamaz. Ne yapıp yapmayacağına “Elalem” karar verir. İstediğimiz gibi yaşayamadan, başkalarının düşüncelerini içselleştirerek ömrümüz tükenir.

Bu bir tür oto sansürdür. “Elalem ne der!” takıntısıyla kendi doğrularımızdan ve hayallerimizden vazgeçeriz.Toplumun beklentilerine göre şekilleniriz. Çocukluğumuz ve gençliğimiz ziyan olur.

“Elalem ne der!” kaygısı; saygılı ama içi boş, silik ve tepkisiz insanlar yaratır. Onlar, farklılıkları hata olarak gören sürünün içinde yaşlanıp ölürler.

“Elalem ne der!” baskısından kurtulmak mümkün mü? Bir toplum içinde yaşadığımıza göre bu baskıyı her zaman yaşayacağız. Sadece şiddetini azaltabiliriz. Akıl ve mantık dışı sınırlamalara “Hayır” diyebiliriz. “Elalemden bana ne!” diye karşı çıkabiliriz.

Bu karşı çıkma eylemini gerçekleştirebilmemiz için büyümemiz gerekir. Bunun için ekonomik özgürlük ve bilinç şart.

“Elalem ne der!” takıntısıyla düşüncelerimizi söylememek, yapacaklarımızı yapmamak aptallıktır. Bizi başkaları anlamaz, başkalarının aklı başkadır.

“Elalem” her zaman bir şeyler söyler. Annemin dediği gibi: “Milletin ağzı torba değil ki büzesin.”

Elalemden size ne! Ekmeğinizi elalem mi veriyor?

Hayatı ve insanları çok ciddiye alıyorsunuz. Almayın.

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Elalem ne der takıntısı
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.