Yarım asır öncesine kadar, ilçemizde ulusal bayramlar büyük bir coşku ve heyecanla, Cumhuriyet Alanında (saat kulesi civarı) kutlanırdı. Bilhassa Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına merkezdeki okullar, avcılar ve spor kulüpleriyle esnaf ve sanatkâr dernekleri de katılırdı.
Bayrama katılan okul ve kuruluşlar alandaki yerlerini alırlarken, ilçe kaymakamı, belediye başkanı ve garnizon komutanı birlikte herkesin bayramını kutlarlardı. Sonra da ilgililer tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılır, öğrenciler de şiirler okur, folklor gösterileri ve diğer etkinlikler de sergilenirdi.
Etkinliklerin sonunda, kutlamaya katılan bütün okul ve kuruluşların resmigeçitleri bando eşliğinde olurdu. Önce ilkokullar, sonra da ortaokul geçerdi. Onları sırasıyla spor kulüplerinin idarecileri ve futbolcular takip ederdi. Arkadan avcılar kulübü idarecileri ve üyeleri av kıyafetleriyle geçerlerken tüfekleriyle de havaya kuru sıkı ateş ederlerdi.
Nihayet meslek kuruluşlarını temsil edenler, usta, kalfa ve çıraklarıyla hayvan koşumlu arabalarla veya traktör römorklarıyla ya da kamyon üstünde resmigeçitlerini yaparlarken, ürünlerini teşhir, işlerini de icra ederlerdi.
Bayram gecesi ise belediye bandosu eşliğinde fener alayı düzenlenir, bu alaya ilçe halkı da iştirak ederdi. Fener alayından sonra belediye binası önüne gelinir, ulusal marşlar çalınarak, hep birlikte söylenirdi. Sonra da Cumhuriyet Balosu belediye salonunda başta protokol olmak üzere ilçemizin ileri gelenleriyle neşeli bir şekilde kutlanırdı.
İşte o eski bayramları bizlere tekrar yaşatan yukarıdaki bu fotoğraf, Cumhuriyetimizin 41. yıldönümünün, ilçemiz halkıyla birlikte nasıl kutlandığının bir belgesidir. Cumhuriyet Bayramının resmigeçit töreni sırasında çekilmiştir. Yenişehir Kunduracı, Kavaf ve Saraçlar Derneği temsilcileri kamyonla resmigeçit törenine katılımlarını belgelemektedir. Kamyonun sol kapısında bulunan dernek yöneticilerinden olduğu tahmin edilen Kunduracı Osman Çetin. Bagajda soldan ikinci Sait Sakıt, Hüseyin Faydalı ve Hüseyin Gönce ile en arkadaki Ali Ulaş’tır.
O zamanlar ilçemizde Kunduracı, Kavaf ve Saraçlar Derneğinin var olduğunu görüyoruz. Dernek Başkanın da Kadir Gönce olduğunu öğreniyor fakat başka da bilgi ve belgeye ulaşamıyoruz. Bu hususta bilgisi ve belgesi olanların ilgilerini bekliyoruz.
Ayakkabıcı esnafının yoğun olduğu yerler, Balıbey Çarşısı Arasta içi (Arasta Sokak) ve Kasaplar Aralığı (Kasaplar Sokak) diye anılırdı. Bu dükkânların çoğu ahşap olup, zemin ve tavanları tahta döşemeli, çatıları ise yerli kiremit ile kaplıydı. Alan olarak da geniş değillerdi. Geniş olan dükkânlarda kavaflar olurdu. Kavaf; hazır ayakkabı alıp satan esnaflara denirdi. Kunduracı ise, tabanı kösele veya lastik, yüzü de deri (saya) olan ayakkabıcı imalatçıları idi. Sayalar önce ahşap kalıplara alınır, ilgiyle dikilir sonra da iple veya tahta çiviyle monte edilerek ayakkabı imal edilirdi. Bu iki mesleğin mensuplarına genel olarak ayakkabıcı denirdi.
Kavaf dükkânlarının duvarlarında, boydan boya tahta raflar olurdu. Bay, bayan ve çocuk çeşitleri kalıp numaralarına göre bu raflarda teşhir edilirdi. Dükkân önündeki tezgâhta bez veya lastik türü ayakkabı çeşitleriyle, uzunca çıtalardaki çivilere asılı, rengarenk çocuk patikleri ve rugan bayan terlikleri bulunurdu.
Bu esnaflar hazır mallarını çoğu kez İstanbul, İzmir ve Bursa’dan satın alırlardı. Satıcı firmalar ayakkabıları ağaç sandıkları içinde nakliye işi yapan ambarlar aracılığıyla Bursa’ya gönderir, ambara gelen mallar, şoför Ahmet Zeytin (Teke) veya Karaköylü Fuat Güleç tarafından getirilerek esnafa teslim edilirdi. Yani günümüzdeki kargo hizmetlerini onlar yaparlardı.
Eski adresi Balıbey Çarşısı Arastaiçi, yeni adresi ise, Ulucami Mahallesi Arasta Sokak olan bu aralıkta o günkü adresleri olan kavaf esnaflarımızı tanıyalım; Devam edecek
Yorumlar kapalı.