Yenişehirli Manifaturacılar (1)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

10-12 No.lu işyerlerini Cırnıkların Ahmet Şekip Doğancı (1884-1967) oğulları Süleyman Doğancı (1912-2014) ve Mustafa Doğancı ile çalıştırmış. Ben büyük oğlu Süleyman Doğancı’nın çalıştırdığını hatırlıyorum. Her zaman temiz giyinen, bürokrat tarzında bir insandı. Aynı zamanda çok yakışıklıydı. Manifaturacılar içinde en uzun ömürlü olup, 102 yaşında iken bu yıl vefat etti. Sağlığında iken Bursa’daki evine iki kez ziyarete gitmiştim. Hâlâ o temiz giyimi ve üzerindeki kıyafetleriyle yaşını gerçekten göstermiyordu. Kendine çok iyi baktığını, yiyecek ve içeceğine dikkat ettiğini vurguluyordu.  O Yenişehir ‘i ve Yenişehirli olan herkesi çok seviyordu. Gereğinden fazla özlem duyduğunu her seferinde vurguluyordu.  Manifaturacı esnaflar içinde iş yeri büyük ve ürün çeşidi çok olan yoktu. Kumaşın her türlüsü, her rengi ve de farklı tonları Cırnıkların Süleyman’ın dükkânda bulunurdu. Tezgâhtarı da Cingillerin Ali Cingil’di.

Oğlu Behçet Doğancı (1937) ise tahsil hayatı nedeniyle, dükkânda bulunmazdı. Okulu bitirip iş hayatına atıldıktan sonra, Fidan Han’daki işyerinde yıllarca bu mesleğin toptancılığını yapmıştı. Onunla iletişimim hâlâ devam etmektedir. Hatta geçen ay içinde ziyaret edip, Yenişehir’deki gençlik yıllarını yâd ederken bu konuyla da ilgili olarak şöyle diyordu:

Dedem gerçekten çok dürüst bir insandı. Manifaturacılığı yaptığı zamanlarda her Ramazan ayının ilk haftasında zekât ve fitrelerini mutlaka ve de muntazam bir şekilde muhtaç olan ailelere kimseye hissettirmeden dağıtırdı. Çok hesabi bir insandı. Kul hakkına son derece dikkat eder, satılan mallarda eksik noksan bir şey olmamasına özen gösterirdi. Babam da dedemin bu geleneğini devam ettirmişti. O da çok titiz ve örnek alınacak bir şahsiyetti. İyi bir esnaftı. Hiçbir kişiyi icraya vermemiştir. Alışverişlerinin vadeleri, tütün sonu, harman sonu, pancar parasında, koza satışında ya da koyun kırkımında olurdu. Çek senet ne kelime, her türlü hesabı kendi defterinde tutardı. O zamanlar güven başta olmak üzere saygı sevgi denilen kavramlar vardı. Bizdeki mal çeşidi çoktu. Yanında Cingillerin Ali Abi ile bir ara çocukları da çalıştı. Birde Hacı Tahirlerin Muhlis Gür de yanında çalışmıştı. Ben ise metre dahi tutmasını öğrenemedim. Babam ne ilçe pazarlarına ne de panayırlara hiç gitmezdi. Yıllarca bu işi yaptı. Bursa’ya yerleştikten sonra, dükkânı önce Halit Oruç ile Kardeşi Nurettin Oruç’a kira ile devretmişti. Birkaç zaman sonra da Ayazlı İbrahim Harput’a sattı. Ömrünün sonuna dek çok iyi yaşadı ve 102 yaşında iken bu yıl içinde vefat etti” diyordu.

İbrahim Güvenç
İbrahim Güvenç

16 No.lu işyerinde Karaosmanoğlu İbrahim Güvenç vardı. Bu çarşıda manifaturacılık yapmıştı. Ortaokuldan arkadaşımız olan Alyanakların İhsan Aşkın da bir ara yanında çalışmıştı. Bilge bir insandı. Ona saygıda kusur etmemeye dikkat ederdim. Davudi bir sesi vardı. Söylemleri birer atasözü gibiydi.

İbrahim Güvenç 1946-1950 yıllarında, ilçemizde Belediye Başkanlığı da yapmış bir insandı. O zamanlar burada ortaokul olmadığından, bu okulun Yenişehir’de açılması için, Belediye binasını, ortaokulu açmakla görevlendirilen Süleymanpaşa Mektebi Başöğretmeni Süleyman Tuzkan’a teslim edip, Belediyeyi de Çayır Mahallesi Şalvarlı Sokaktaki Aşiretlere (Ergin ve İlhan Oğuz) ait olan 9 No.lu binaya (eski Park Otel) taşıtır. Bu güzelliği sayesinde Yenişehir Ortaokulu da 1948-1949 ve 1949-1950 ders yıllarını Belediye binasında geçirir. Bir yandan da yarım kalan (Osmangazi Lisesinin bulunduğu yer) ortaokul binasını tamamlamak için gösterilen gayretler sonunda, 1950/51 dönemi ders yılı, birinci karne dönemi olan, kasım ayı içinde de kendi binasında eğitime başlar. Takdire değer çalışmalarıyla dillerde olan İbrahim Güvenç hâlâ rahmetle anılmaktadır.

20 No.lu İşyeri Ali Alanya’nın (Kara Ali) manifaturacı dükkânıydı. Burada oğulları Cemalettin ve Cahit Alanya ile birlikte çalıştı. Aynı zamanda Manifatura ve Benzerleri Derneği’nin de Başkanı olduğunu sanıyorum. Zira Yenişehir Gazetesinin 1964 yılındaki bir sayısında adı geçen derneğin genel kurul ilanına baktığımda, toplantının yeri, Ahmet Efendi Sokağı No:20 deki işyerinden bahsedilmektedir. Bu mekân sahibi de Ali Alanya olunca dernek başkanı da Ali Alanya’mıydı? Tam bilemiyorum. Çünkü çok sosyal bir insandı. Yenilikçiydi. Eğitime gereğinden fazla önem verirdi. Okumayı sever, okuyanları da imrenerek takdir eder ve her zaman da yüreklendirirdi. Saygın bir kişiliği vardı. Genç yaşta vefat etmişti. Ondan sonra da oğulları bu işi devam ettirmişti. Benim uğrak yerim bu mekândı. Oğulları Cemalettin Alanya ve Cahit Alanya’dır. Gerçekten çok matrak ve harika arkadaşlardı. Sporsever olduklarından dolayı ortak noktalarımız da çoktu. Her ikisi de Esnaf Sporun (Çimen Spor) değişmez forvet oyuncularıydı. Cemalettin Alanya 10 No.lu, kardeşi Cahit Alanya’da (Gadak) 9 No.lu formayı giyerlerdi. Bu iki kardeşi sahalarda izlemek ise seyircilere büyük bir keyif verirdi. Bu mesleği 80’li yılların sonlarına kadar devam ettirmişlerdi. Sonra da Bursa’ya taşınarak, farklı işlerde çalışmışlardı. Zamansız ölümleri ise tüm sevenlerini derinden üzmüştü.

22 No.lu İşyerinde ise Dereköylü Ahmet Refik manifaturacı olarak çalışırdı. Daha sonra bu işyerini Hıdırbali Mahallesi Mescit Sokak No.1 deki evinin altına taşıdı. Yanında Ali Cingil’in büyük oğlu Ahmet Cingil’in çalıştığını, küçük oğlu İbrahim Cingil hatırlatmıştır.

24 No.lu işyerinde ilkin Rustumlu Osman Turan ile büyük oğlu Bekir Turan manifaturacı olarak faaliyet göstermiş, onlardan da Güneceli Mehmet Erkan ile oğlu Sezai Erkan devir alıp, aynı iş kolu üzerine devam etmişlerdi. Mehmet Erkan ve oğlu Sezai Erkan Bilecik’e giderek bu işlerini Cennet Mağazaları adı altında orada devam ettirmişlerdi.

Burasını Mehmet Erkan’dan, 1960’lı yılın ortalarında Ayazlı Cafer Harput satın almıştı. Daha sonra da Mustafa Doğancı’ya ait olan 4 ve 6 No.lu işyerlerini de alarak bu işini büyütmüştü, Babası İbrahim Harput da Süleyman Doğancı’ya ait olan 10 ve 12 no.lu dükkânları satın alarak, işyerlerini daha da genişletmişlerdi. Daha sonraları başta çekyat olmak üzere, mobilya türüne de başlayınca çevre il ve ilçelerde pazarlama işine devam etti. Bu sokakta faaliyet gösteren iki mağazadan biri olan Cafer Harput da son noktayı koyunca, manifaturacı Necdet Öztürk de Ahmet Efendi Sokağı’nın son temsilcisi olarak bu işine, oğlu Serdar ile birlikte hâlâ devam etmektedir.

Bol kazançlı günler dileğiyle esen kalınız.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yenişehirli Manifaturacılar (1)

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.