Yenişehirli Marangozlar ve Keresteciler (1)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Rıza Uluköy(1900-1969): Ustaların ustası olan Rıza Uluköy’ü çok iyi tanırım. İstiklal Caddesinde dükkânı vardı. Oradan Kelem Pazarı denilen Tahıl Caddesi üzerindeki iş yerine taşındı. Sağlık nedenleriyle işini bırakınca son kalfası olan Mehmet Turhanlı’ya iş yerini devretmişti. O yılların en ünlü marangozu olarak Uluköy’lü Rıza Usta dillerde anılırdı.

Bu koca ustayı büyük oğlu ve ilçemizin de ilk bayan terzisi olan Yaşar Coşkun Uluköy’den (1933)  dinledim;

Babamın iş yeri önce İstiklal Caddesindeydi. Bu dükkânda iken, yanında Nazif Hoca’nın Ömer Körüstan, Osman Ergün, Ahmet Sivri, dayım Fuat Ceylan, Vedat Şemaki ve Mehmet Turhanlı gibi değerli ustalar yetişti. Kaliteli işlere imza atarak harikalar yarattı desem abartmamış olurum. Çünkü babam, hile hurda bilmezdi. Mesleğini para için değil, sanatı adına dürüstçe yapardı. Kerestenin kurusunu ve budaksızını kullanırdı. Yaptığı kapı ve pencereler, mobilyalar yıllar geçse de bozulmaz, sağlıklı bir Rıza uluköyşekilde kullanılırdı. 1940 yıllarında Ulu cami’nin minberini, kürsüsünü ve cümle kapılarını kestane ağacından babam yapmıştı. Çok mahir bir ustaydı. Her şeyi el aletleri kullanarak yapardı. O elektrikle çalı-şan planya ve benzeri aletleri kullanmaz, kullananlara da kızardı.  Mesleğinin sonlarına doğru iş yerini Çayır Mahallesi Tahıl Sokak No: 17 deki mekâna taşıdı. Rüştiyede okumuş, çok zeki ve çalışkan biriydi. Farsça ve Arapça bilir, Osmanlıca yazar ve okurdu. Askerliğini zabit olarak Afyonkarahisar’da yapmış. Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarına katıldığı için, İstiklal Savaşı Gazisiydi. Fakat hiçbir zaman gazi maaşı almadı, almakta istemedi. Atatürk ile İsmet İnönü’nün hayranıydı. Yenişehir Belediye Meclisinde de azalıkta yaptı. İş yerini 1960’lı yılların başında son kalfası olan Mehmet Turhanlı’ya devredip, mesleğini bıraktı. Babamın müzmin derecede mide rahatsızlığı vardı. Bu dertten kurtulamadı ve 1969 yılında da vefat etti” diyordu.

Foto: Ulucami hutbesi

Sadettin Hatemler (1904-1940) : İş yeri Gündoğan Mahallesi Bilecik Caddesi Beyazoğlu No:2/A-B deki taşınmazların bulunduğu yermiş.  Çarıkçı Mümin’in küçük oğlu olan Mehmet Konçak’ın kayınpederidir. Genç yaşta vefat etmiş, bu taşınmazın olduğu yere defnedilmiş.

Ali Osman Oruç (1906-1982): Tabakhane Mahallesi Camcı Sokağı 11 No.lu evde ikamet eder, atölye olarak 9 No.lu mekânı kullanırdı. Bizim ev de 11 No.lu haneydi. Ağaç tornayı ilk defa burada görmüştüm. Bu tornada,  ahşap merdiven parmaklıklarını ve mobilya ayaklarını yapardı.  Aynı zamanda inşaat ustasıydı. Oğulları İsmail ve Ömer Oruç birlikte çalışırlardı. Daha sonra iki kardeş Ulucami civarında bu mesleği devam ettiler. Önce İsmail Oruç ve sonra da Ömer Oruç İznik’e taşınarak mesleklerini burada sürdürdüler.

Halil camcı
Halil camcı

Mehmet Camcı (1914-1952): İş yeri İstiklal Cadde-sinde 18 No.lu dükkân, komşusu Çerçi Osman’dı. Marangozluğun yanında pencerelere cam da takardı. O yıllarda pencereler ya sürgülü ya da menteşeli olduğu için, camı kırılan çerçeve yerinden çıkarılarak, camcı dükkânında takılırdı. Sokağımızın adı bu ailenin soyadıydı. Mehmet amca çok ağır başlı ve ciddi bir insandı. Ağabeyim Adem Yüce’nin de bacanağı idi. 1952 yılında vefat ettiğinde henüz 38 yaşında idi. Ani ölümü Yeni-şehir de şok etkisi yaratmıştı. En büyük oğlu Halil Camcı (1936-1998) 16, Yurdanur Camcı (1940-2012) 12, Kazım Camcı (1943) 9 ve Nazım Camcı (1946) ise 6 yaşında yetim kalmışlardı. Halil ağabey 16 yaşında iken Camcı ailesinin hem babası ve hem de ağabeyi idi. Baba mesleğine aynen devam ederek evini geçindiriyordu. 1960’lı yılların ortalarında ek iş olarak kümes hayvanı yetiştirmeye başladı. Bir taraftan Esnaf Spor Kulübünün oyuncusu ve de yöneticisi idi.  Kulüp kapanmasın diye, Kütüphane Aralığındaki kulüp lokalini kiralayarak kardeşi Yurdanur ile burasını çalıştırdı. Daha sonra Öz Tavuk A.Ş. firmasını kurarak tavukçuluğa başladı. Kümes sayısını da hızla çoğaltmaya başladı. Firması ülkemizin sayılı damızlık civciv yetiştiren firmalarından biri oldu. Ama onun bu günleri görmeye ömrü yetmedi. Bugün Kazım ve Nazım Camcı’nın yönettiği Öz Tavuk A.Ş. firması, iştigal konusu olarak ülkemizin sayılı şirketleri arasında yer almaktadır.

Kütahyalı Mahmut Arık;  iş yeri Cumhuriyet Caddesinde, Belediye Dükkânlarının olduğu yerdeydi. Sait ve Sadi Sırman’ın dayıları, Mehmet Arık’ın da amcasıydı.

 

Osman Ergün
Osman Ergün

Osman Ergün: iş yeri Ulucami Civarında idi. Uluköylü Rıza Usta’nın yanında yetişti. Onunda çırakları Mehmet Erge ve Mehmet Turhanlı idi. Oğulları Hayri ile Basri yanında çalışırdı. 1960’lı yıllarda Bursa’ya giderek mesleğine orada devam etti.

Ahmet Sivri: İşyeri Ulucami Mahallesi Eski Karaca Ali Sokağında idi. Dükkân komşusu da ağabeyi Terzi Ali Sivri idi. Ahmet Usta Uluköylü Rıza Usta’nın yanında yetişti. Çok sakin ve temiz bir insandı. Kalfasının Orhan Cingil olduğunu, 1948 yıllarında yanında 28 gün çıraklık yapan Helvacı Cengiz Erbaş’tan öğrendim.

 

 

Akif Çaylan:İşyeri Balıbey Çarşısındaydı.  Oğlu Ömer Çaylan, Osmangazi Lisesi emekli öğretmenlerindendir.

Akif çaylan
Akif çaylan

 

Fuat Ceylan(1924-2007): İş yeri Çayır Mahallesi Şal-varlı Sokak No: 2 deki dükkândı. Eniştesi olan Rıza Us-tanın yanında yetişmişti. Fuat Ceylan’ın kalfası olan Mehmet Turhanlı (1939) ustasını şöyle anlatıyor:

 

 

Mehmet Turhanlı
Mehmet Turhanlı

“ Bu mesleğe 1949 yılında Osman Ergün’ün yanında başladım. Buradan ayrıldıktan sonra Rıza Ustanın yanında bir yıl çalıştıktan sonra 1951 yılında Fuat Ceylan’ın yanına girdim. Yenişehir’e ilk planyayı getiren marangoz Fuat Ustadır. O zaman planyayı 1.200 liraya almıştı.  Günde 6 tane sürmeli pencere, 6 tane de kapıyı kasalarıyla birlikte imal ediyorduk. Hatta Süleyman Paşa Mektebi Başöğretmeni Ali Ulvi Acar’a ait evin doğramalarını ve 11 adet kapısını bir günde bitirmiştik. Bahçeli evlerdeki yapıların birçoğunun doğrama işlemlerini Fuat Usta, Vedat Şemaki ile birlikte yaparak seri bir şekilde imalat gerçekleştiriyordu. Bir ara Ankara’ya Fuat Usta, ben, Ali Dıngıl birlikte gidip, Macuncu Mehmet Yaman’a langırt ve bilardo masaları yaptık. Orada çalışırken cermen

Fuat Ceylan
Fuat Ceylan

pencerelerini gören Fuat Usta onların modelini çizerek aynısını Yenişehir’de imal etti. Askere gidip geldikten sonra 1961 yılında Rıza Ustanın yanında çalışmaya başladım. Onun yanında Mustafa Bıçak da kalfa olarak çalıştı.1962 de Rıza Usta sağlığı nedeniyle iş yerini 6.500 liraya bana devretti. Burada epey para kazandım son olarak 1969 yılında Sadık Akman ile Hasan Tahsinlerin Mustafa Us’un evlerinin ağaç doğramalarını yaptım. Ondan sonrada nalburiye işine başladım” diyordu. Halen Bursa da yaşayan Mehmet Turhanlı’ya sağlıklı ömürler diliyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yenişehirli Marangozlar ve Keresteciler (1)

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.