Yenişehirli Terziler (2)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kayınpederim Terzi Ahmet Cevdet Ataç idi. Ustaların Ustası Tüccar Terzi Ali Ataç da ağabeyi idi. Cumhuriyet Caddesi 58 No.lu işyerinde 1983 yılına kadar iki kardeş bu mesleği devam ettirmişlerdi. Dükkâna arada bir gider hatır sorardım. İki kardeşin bu mekânda sohbet ettiklerine hiç tanık olmadım. Hatta ve hatta kayınpederim, ağabeysinin yanında sigara dahi içmezdi. Saygı denilen kavram işte bu mekânın içinde yıllarca devam edip, sonuna kadar da sürmüştü. Müşterileri amir ve memurlar başta olmak üzere, tercih edilen ustalardı. Ali Ataç’a, aile olarak Ali Baba derdik. Mesleğiyle ilgili şu sözü hâlâ kulaklarımda çınlar durur: “Bu mesleğin en önemli özelliği, sağlıklı bir ölçü, içine sindirebildiğin kadar prova, temiz olmak kaydıyla titiz bir işçilikten ibarettir,” derdi.

 

Yıl 1937.  Ali Ataç’ın Cumhuriyet Caddesindeki dükkânından bir görüntü. Makine başında oturan Terzi Behçet Demira, Soldan itibaren:  Rahmi Çevik (Sadi Çevik’in ağabeyi), Ustaların ustası Ali Ataç… Bir müşteri, kardeşi Terzi Ahmet Cevdet Ataç, Sırrı Ataç (Ali Ataç’ın büyük oğlu) ve Terzilerin renkli siması Hakkı Mete.  (Fotoğraf: Mustafa Ataç’ın albümünden)
Yıl 1937. Ali Ataç’ın Cumhuriyet Caddesindeki dükkânından bir görüntü.
Makine başında oturan Terzi Behçet Demira, Soldan itibaren: Rahmi Çevik (Sadi Çevik’in ağabeyi), Ustaların ustası Ali Ataç… Bir müşteri, kardeşi Terzi Ahmet Cevdet Ataç, Sırrı Ataç (Ali Ataç’ın büyük oğlu) ve Terzilerin renkli siması Hakkı Mete. (Fotoğraf: Mustafa Ataç’ın albümünden)

Ali Baba dikilen ceketi müşterisinin üzerinde bir kere prova yapardı. Kolu takarken kendi üzerinde veya mankende kontrol ederek ikinci provasını bitirirdi. Yılların deneyimi ona çok şeyler kazandırmıştı. Her bayramda terzilerdeki iş yoğunluğu tavan yapardı. Bayram arifelerindeki bu iş yoğunluğu nedeniyle hazırlanacak takımların el işleri evde yapılırdı. O zamanlar Overlok makinesi olmadığından pantolonların yan dikişlerine sürfile yapılması, ilik açılması, düğmelerin dikilmesi ve teyellerin sökülmesi hep hane halkının işi sayılırdı.

Yanında çalışanları saymak mümkün olmadığı için, usta olanlardan Veysel Uyanık’ı, Nusret Kalfayı, Hakkı Mete’yi, Rahmi Çevik’i, Bünyamin Ayas’ı, Behçet Demira’ı, Halis Günal’ı, Muharrem Özkan’ı, İbrahim Lapacı’yı, Burhan Süpürtülü’yü, Nizamettin Güldüm’ü ve Adem Ağa’yı söyleyebiliriz.

Yetmişli yıllarda hazır giyim sanayileri faaliyete geçince bu meslekte cazibesini her geçen gün kaybetmeye başlamıştı. Seksenli yılların başında bu mekânda sadece iki kardeş çalışır oldu. Ve 1983 yılında Ali Baba rahmetli olduğunda dükkânda hemen kapatılmıştı.

Terzihaneler manifaturacılarda olduğu gibi ahşap tarzında mekânlardı. Duvarlarında raflar bulunurdu. Raflara kumaş, astar, tele, vatka, klapa,  gibi dikiş malzemeleri konurdu. Bir veya iki tane pedallı dikiş makinesi, bir tane biçki ve bir tane de ütü masası olurdu. Prova yapılacak alanda büyük bir boy aynası olurdu. Ayrıca kömürle ısıtılan ütü, kambur, sıpa (ütü sehpası), mezro, gönye, iletki, cetvel, düz riga, eğri riga, ilik delgeçi, prova için manken, dikiş iğnesi, makine iğnesi, toplu iğne, yüzük, çizgi taşı, ütü bezi, ıslatma bezi, askılar ve de özellikle de makaslar bulunurdu.

Terzilerin makası çok önemli bir araçtı. Bu makası kumaş biçerken ancak ustalar kullanır, provayı da onlar yapardı. Usta yanında yetiştirdiği kalfasına, ne zaman ki makasını teslim edecek, ahilik geleneğine göre o kalfa usta olmuş sayılırdı. Makas törenine komşu dükkânlarından birkaç kişi davet edilir, usta adayı ilk makasını ustasının nezaretinde kullanırken, duası yapılır ve davetlilere de bir şeyler ikram edilirdi.

İkinci bölümde buluşmak üzere esen kalınız.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yenişehirli Terziler (2)
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.