İlçenin kuzeybatı kesiminde ve ilçe adı ile aynı adı taşıyan ovanın hemen kenarında 270 metre rakımda ovaya bakan sırtta kurulmuş bir köydür. Kuzeydoğusunda Karacaahmet, güneydoğusunda Akçapınar, güneybatısında ise Boğazköy ile komşudur. Yenişehir’den İnegöl asfaltını takip ederek 12. km den itibaren sola dönülüp 1 km kadar asfalt takip edilerek köy merkezine ulaşılabilir. Köy İnegöl merkezine ise 14 km uzaklıktadır.
Köyün alt kısmından geçen Kocasu (Göksu) deresinin hemen yanında bulunan höyük bölgenin çok eski zamanlardan beri yerleşim alanı olduğunun açık delilidir. M.Ö. 2 binli yıllara tarihlendirilen höyükte yapılan yüzey çalışmalarında seramik ve çanak çömlek parçalarına rastlanmıştır.
Tarih öncesi kurulu olduğu bilinen yerleşim yeri zaman içerisinde çeşitli nedenler ile boşalmıştır. Osmanlıların kuruluş yıllarından hemen sonraki dönemde tekrardan yerleşimin başladığı rivayet edilmektedir. Eski bir Türkmen köyü olan Çayırlı Köyü kayıtlarda Okof, Okuf, Okuflı, Vukuf gibi isimler ile geçmektedir.
Tam olarak kuruluş tarihi bilinmese de; 1530 tarihli tahrirat defterinde “Vukuf” olarak isimlendirilmiştir. Bu tarihte Orhan Gazi’nin en büyük oğlu şehzade Süleyman Paşa’nın mülkü olup hayratından Baba Sultan zaviyesi gelir elde etmektedir. İlk zamanlarda bir süre çiftlik halinde olan köy zaman içerisinde yarıcı ve ırgatların yerleşmeleri sonucunda köy halini almıştır. Göktekin’e göre köyün büyük bir bölümüne sahip bulunan Mehmet Bey’ler ailesi Çelebiler soyundan gelmektedir.
1844 yılına ait bir evraka göre Okuf Köyü’nde; Hacı Musa’nın elinde 240 dönüm, Dağlıoğlu Hacı Halil’in elinde 370 dönüm, Deli Süleyman oğlu Mehmet’in elinde 290 dönüm ve Karahasanoğlu Hacı Mustafa’nın elinde de 320 dönüm çiftlik yeri olduğu gözükmektedir. Bu tarihte 22 hanenin yaşadığı köy; 42.036 kuruş toplam gelire sahipken, 11 hane zengin sınıfında sayılıp ortalama geliri 1.910 kuruştur.
Köy ismi olasılıkla vakıf arazilerinden dolayı “vakıf” kelimesinden gelmekte olup zaman içerisinde “Okuf” olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. 1960’lı yıllarda anlamsız olan köy isimlerinin değiştirilmesi gerekçesi ile köyün ismi alınan bir karar ile köyün önünde bulunan çayırlık alandan esinlenilerek “Çayırlı Köyü” olarak değiştirilmiştir. Köyün yaşlıları ve Yenişehir’de yaşayan yaşlı kimseler köyden günümüzde de “Okuf” olarak bahsetmektedirler.
Köyün üst kısmında bulunan tarihi cami erken dönem Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Yapım tarihi bilinmemekle beraber minaresinin yüzyıl başlarında tadilat görmüş olduğu aşikardır. Minaresinde yazılı olan tarih 1900 başlarını göstermektedir. Birçok kez yenileme gören cami günümüze dek ulaşmış olup köyün en önemli tarihi eseridir. Köyün diğer camisi ise 1966 yılında yapılmış, minaresi de 1999 yılında tamamlanmıştır. Köyde bulunan okul binası 1940 yılında yapılmış, daha sonra okulun çökmesi nedeniyle de 1960 yılında ikinci bir okul yapılmak zorunda kalınmıştır. Sekiz yıllık eğitime geçildiğinde ise okul eğitim-öğretime kapatılıp öğrenciler taşımalı sistem ile Söylemiş Köyü İlköğretim Okulu’nda eğitim görmeye devam etmişlerdir.
Kurtuluş savaşı yıllarında Yenişehir ve çevresinde yaşanan askeri hareketlilikler bu köy civarında da yaşanmış, bölge çetin muharebelere tanıklık etmiştir. Akçapınar köyü yolu üzerinde, Karagölet denilen yerde karargâh kuran Yunan ordusu Çayırlı köyü halkının vur kaç tarzı saldırılarına maruz kalmıştır. Köyden gelen düzensiz saldırılara karşı köyü işgal etmek isteyen Yunan ordusu ise bu esnada da köy halkının silahlı direnişi ile karşılaşmıştır. Direnişi örgütleyen köy imamı Tülek Ahmet Efendi cami minaresine çıkarak hem köy halkını direnişe çağırmış hem de minareden köye giren düşman askerine ateş etmeye çalışmıştır. Fakat tüfeği ateş almayınca yunan askeri camiyi basıp kendisini vurarak şehit etmişlerdir. Aynı zamanda yunan askeri caminin yanındaki evde oturan Abdullah ailesinden Mehmet kızı Hayriye Nine'yi de direniş gösterdiği gerekçesi ile yakarak şehit etmişlerdir. Bu direnişlerin ardından köy Yunan işgaline uğramış, köylüler ise Akbıyık köyü ve ormanlık alanlara çekilmek zorunda kalmışlardır.
Köy tarihinde önemli bir yer tutan imam Tülek Ahmet Efendi ve Hayriye Nine'nin mezarları köylüler tarafından özenle korunmaktadır.
1895 yıllığına göre 41 hanede 222 kişinin yaşadığını gördüğümüz köyde, cumhuriyet tarihinin ilk nüfus sayımı alan 1927 yılında 45 hanede 255 kişinin yaşadığı görülmektedir. 1990 yılında 542 olan nüfus, 1997'de 550 olarak gözükmek ile birlikte bu tarihten sonra azda olsa gerileme göstermiş 2021 yılı verileri ile 354 kişiye kadar inmiştir.
Cumhuriyet ile birlikte yeniden canlanan köyde nüfus artmış 1970'lerde ise hızla büyümeye başlayan İnegöl'e bu köyden göçler başlamış, göç edenler mobilya ve tekstil sektörleri başta olmak üzere birçok sektörde çalışmaktadırlar.
Boğazköy Sulama Barajının yapılmasının ardından buradan oldukça fazla istifade eden köyde üretim ve gelir artmış özellikle seracılık gelişmeye başlamıştır
[1]Mesut Biçer, Höyüklerin İzinde Tarih Öncesi Yenişehir Yerleşimleri, Yenişehir e-gazete, Ekim-2021, s.12
[1]Mehmet Göktekin, Osman Gazi ve Yenişehir, yayınlanmamış kitap çalışması, s.172.
[1]Raif Kaplanoğlu, Yenişehir Çiftlikleri, Yenişehir e-gazete, Mart-2012, sayı:2199/30, s.9-11.
[1]Raif Kaplanoğlu, Yenişehir Mahalle ve Köylerinin Demografisi, Yenişehir e-gazete, Mart-2012, sayı: 2199/30, s.9-11.
[1]Özgür Dölarslan, Yenişehir İlçesine Bağlı Çayırlı Köyü’nün Sosyo-Ekonomik Yapısı, Uludağ Üniv., İktisadi ve İdari Bil. Fak.,İktisad Böl. Bitirme Tezi, Bursa-2000, s.8.
