Türkçe çok güzel bir dil. Her durumu karşılayacak bir kelime, deyim, atasözü vb. bulabiliyorsunuz mutlaka.
Hatta bazen öyle karmaşık durumları iki kelimeyle kolayca açıklayabiliyor ki hayran kalmamak mümkün değil.
Bir de esnek üstelik. Bir kelimenin birden çok anlamı var. Yani istediğinizde birini överken sövebiliyorsunuz.
Harika değil mi?
O kadar zengin ki yıllar önce Tarkan, sadece atasözü ve deyimlerden oluşan bir şarkı bile yapmıştı JDilli düdüktü adı. Çok severim. Çok anlamlı ve eğlencelidir. Dinlemediyseniz kesinlikle öneririm.
Fakat nedense toplumda anlatıcılar bu güzel dili kullanırken mutlaka yabancı kelimelerle desteklemek istiyor.
Daha mı havalı, daha mı bilgili gösteriyor kullananı bilmiyorum.
Sanki dinleyen tam da anlamasın isteniyor. Kafalar biraz karışsın, anlatan da o aradan sıyrılıp havalı bir şekilde görevini tamamlasın.
Malum bizim toplumda bilmediğini de soramazsın.
Ya dalga geçip küçümserler ya da üstünlük ilan edip aptal muamelesi yaparlar.
Böylece bir şeyler söyleyip karizmatik görünenlere, söyleneni anlamayıp, anlamadığını da söyleyemeyenler eşlik eder.
Yani toplumca körler sağırlar birbirini ağırlar.
Oysa iletişimde başarı sadelikten geçer. Basitçe ifade etmek anlaşabilmenin birinci kuralıdır. Bir de bunların kendi yazmadıklarını okuyanları var.
Bence onların yabancı kelimelerle dolu metni okurken, kendi söylediklerini ya da söylemek istediklerini bile anlamaları çok zor.
Aslında kendini basit kelimelerle ifade etmeyi beceremeyen ya da basitçe ifade edebileceği bir şeyi olmayanlar böyle metinlere ihtiyaç duyarlar.
-‘Bir şeyler söylemem gerekiyor, söyleyecek bir şeyim yok, yeterince karmaşık konuşup kafa karıştırırsam işin içinden çıkabilirim’
-Peki ya biri ne demek istediniz diye sorarsa?
-Soramaz izin vermem, bana soru sormasını baştan engellerim.
Ya da..
-Sorarsa göz devirir, herkesin içinde aptal olduğunu ima ederim. Bir daha cesaret edemez.
Bir de eski kelime kullananlar var. Türkçesini söylerse hakaret sayılır Arapçasını söylerse sayılmaz diye düşünenler.
Sayılmıyordur belki gerçekten.
Birtakım süfli hevesleri uğruna milyonları uçurumdan aşağı sürükleyenler.
Güzel Türkçemizde basitçe iletişim kurmak için yeterli kelime ve kelime grubu varken bile, kendini basitçe ifade edebilmek, belli bir bilgi ve birikime ihtiyaç duyuyor.