Yola çıkıp bir yerden başka bir yere gitmek yani seyahat etmek her zaman garip hissettiriyor bana.
Çocukluğumdan beri yola çıkmak içsel yolculuğa çıkmakla özdeşleşti artık hayatımda. Öyle ki her çanta hazırlayışım birçok duyguyu aynı anda yaşatıyor.
Gitmek, terk etmek, yeniden başlamak, yeni şeyler öğrenmek, zamanın farkına varmak gibi. En çok yol yaptığımda hissediyorum geçen zamanı ve hızını.
Size de oluyor mu bilmem. İnsan bazen birden daha fazla yerde olmak istiyor aynı anda. Bir şeyleri kaçırma endişesi sanırım bu. Giderken buruk bir duygu kaplıyor içini.
Döndüğünde, bıraktıklarının aynı olmaması fikri korkutucu geliyor. Ya da gittiğinde umduğunu bulamama ihtimali.
Şimdi yine bir yolculuk arifesindeyim. Çanta topluyorum. Günü geldiğinde geri dönmek üzere yola çıkmaya hazırlanıyorum. Bir sürü plan yaptım. Gitmem gereken yerler, görmem gereken insanlar, katılmam gereken aktivitelerle dolu bir listem var.
Heyecanla ve biraz stresle eşyaları kontrol ederken yine aynı his geldi içime. İnsan ne kadar çok plan program yapıyor saatleri ve günleri için. Oysaki hayat o kadar beklenmedik sürprizlerle çıkıyor ki karşımıza.
Sabah yola çıkmayı planlarken gece gelen bir haber her şeyi değiştirebiliyor. Ya da gidiyorum derken yolda kalabiliyor insan.
Biraz tuhaf ve ütopik gelebilir söylediklerim ama inanın imkansız değil. Öyle şeylerle karşılaştım ki yaşadığım süre boyunca artık hiçbir şey imkansız gelmiyor bana.
Hatta uzunca bir süre inatlaştım hayatla sözümü geçirebileceğimi sanarak. Olmadı, başaramadım, başarabilen birine de henüz rastlamadım.
Hayatımın son iki senesi bana planların tutmadığını kafama vurmak suretiyle öğretti. Öyle ki ‘kul kurar kader gülermiş’ sözüne inandım artık.
Şimdi akışına bırakmaya çalışıyorum her şeyi. Benim gibi kontrolcü insanlar için bırakmak zor alışılan bir durum. Alışmaya çalışıyorum.
Kendimle konuşuyorum sık sık. Söylenenin aksine kendi kendine konuşmak delirme belirtisi değil bence. Tam tersine insan kendiyle konuştukça tanıyor kendini.
Dışarıdaki insanları anlamak için çaba sarf etmek yerine kendimizi anlamaya çalışsak birçok problem ortadan kalkar diye düşünüyorum.
Çünkü insan en çok kendine yabancı. Ne istediğini bilmeden, hiç kendine sormadan ömür geçirenler var. Mutsuzlar ve neden mutsuz olduklarını bilmiyorlar bile.
Ben sormayı tercih edenlerdenim. Kendime soruyorum ne yapmak istediğimi. Sonra niyetleniyorum ve harekete geçiyorum. Bunu yaparken de mümkün olduğu kadar az planla hayatı akışına bırakarak karşıma çıkanları yaşamaya çalışıyorum. Böylece daha kolay ve keyifli oluyor yaşamak.
Şimdi yine yola çıkmaya niyet ettim. Birkaç plan yaptım. Uygulamama izin verilirse ne güzel. Olmazsa mutlaka başka güzel şeyler olacaktır inanıyorum. Ben teslim oldum. Size de tavsiye ederim
Yorumlar kapalı.