Öğrenin, Değişin Ve Değiştirin
İnsanların pek çoğu inanmak istediklerine inanırlar.
Yine pek çoğu başkalarının zavallılıklarına bakıp kendi hallerine şükrederler.
Bunlar öğrenilmiş çaresizliklerdir.
Kendiniz olabilirseniz ve vazgeçmezseniz bu koşullanmışlıklardan kurtulursunuz.
Başka bir şey daha söyleyeyim: Arapların büyük bir bölümü şeriatı seçer ama yaşamak için laik bir ülkeye kaçarlar.
Bu tuhaf bir ikiyüzlülüktür ve temelinde zekâsal yoksulluk yatar.
Yaşam bir direniştir. Kurnazlar ve çakallar direnmezler, arkadan vururlar ve ahlaken çökmüşlerdir.
Düşünmek ve görmek devrimcilere özgü bir yetenektir.
Sürü yatkınlığı olanlar değişmekten nefret ederler.
Öğrenin, değişin ve değiştirin.
“Kula Minnet Eylemem” Kitabından
———————————
Candan Öte Onur Gelir
Lacardarie, “İnsanın sadece ekmeğe değil onura da ihtiyacı vardır.”der.
İnsanın en önemli kişisel değeri onurdur.
Çerkezlerin söylediği gibi “Candan önce onur gelir.”
Onur verilebilen ya da doğuştan getirilebilen bir değer değildir. İlkelerle, cesaretle, dürüstlükle, adalet duygusuyla büyüyen bir direnme gücüdür. Dalkavuklarda, hırsızlarda, tembellerde, sahtekârlarda bulunmaz.
Erdemli insan, görevini ve onurunu her şeyin üstünde tutar. Onur, erdemin parmağımıza taktığı bir pırlanta yüzüktür.
Onurlu insana soy ağacı sorulmaz. İnsanın onurunu oluşturan değer, nereden geldiği değil nereye gittiğidir.
Onurlu insan saygıyı hak eden insandır. Güneş, kara bulutların arasından nasıl ışırsa o da öyle ışır.
Onurlu insan ayakta ölür ama diz çökmez. Onuruyla yenilmeyi sahtekârlıkla kazanmaya tercih eder.
Onur, yitirmemek zorunda olduğumuz bir değerdir. Onur yaşamımızdır, birlikte büyürüz. Onurumuzu yitirirsek her şeyimizi yitiririz.
Onurunu yitirenlerin yitirebilecekleri başka şeyler yoktur. Onur öldüyse insan da ölür.
Platon’un değdi gibi: “Önce onur, sonra hayat.” “Gölge Etme Başka İhsan İstemem” Kitabından