Kirazlıyayla Tesisine karşı başlayan ve kapalı mekanlara sığmayan tepki meydanlara taştı.
Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEP)’in Yenişehir Kirazlıyayla Mahallesine yapılacak olan Meyra Çinko Kurşun Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajına karşı başlatılan tepki büyüyor. Kapalı mekanlara sığmayan protestocu kalabalık meydanlara çıktı.
Daha önce yaptığı birçok eylemden sonra şimdi de Yenişehir Saat Kule Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasına yüzlerce vatandaş katıldı. Yöre halkı etkinliğe hem geniş bir katılımla destek verdi hem de aldı mikrofonu eline derdini anlattı.
“Biz kanser olmak, zehir solumak, torunlarımızın hasta olmasını istemiyoruz’ dedi.
Bursa Çevre Platformu’nun da destek verdiği basın açıklamasına, başta Kirazlıyayla ve Barcın Mahallesi sakinleri olmak üzere çevre köylerden ve Yenişehirli çevreciler ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Tesisin çevreye vereceği zararları ise tüm ayrıntılarıyla YEÇEP sözcüsü Şafak Erdem anlattı.
Söz konusu işletmede sadece Kirazlıyayla maden bölgesinden değil, Kütahya Balikesir Çanakkale illerinden gelen cevherde zenginleştirilecek ve çıkan zehirli atık bizim topraklarımıza gömüleceğini belirten, Kirazlıyayla’da rezervin bitmesi durumunda tüm cevherin dışarıdan sağlanacağı kendi ÇED raporlarında belirtildiğini ifade eden, Firmanın çıkaracağı günlük, her 55 ton cevher için 894 ton toprağımızın kimyasallarla kirletileceğini iddia eden Şafak Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü.
Yenişehir’de yapımı düşünülen kimyasal çöplüğe asla izin vermeyeceklerini belirterek, ‘Yenişehir'e 11 km mesafede yer alan Kirazlıyayla mahallemizin bir tarafı Yenişehir ovasına bir tarafı İznik gölüne bakıyor. Eşsiz bir doğası ve manzarası var bir de maden ocaklarının arasında kalmış Anıt eser “Kaya Mezarı” Görünen o ki köyün kendisi gibi o da kaderine terkedilmiş, sessizce Yenişehir ovasını seyrediyor.
Osmanlı’nın ilk başkenti Yenişehir, tarihi ve verimli ovası ile önemli bir ilçe. Buna en iyi örnek faaliyet alanının 6 km Güneyinde kalan Barcın Höyük. Günümüzden 8600 yıl öncesine dayanıyor. Binlerce yıldır insanları beslemiş ovamız, en son çalışmaların da gösterdiği üzere tarihte ilk süt ürünlerinin üretildiği yer.
Meyra Madencilik tarafından yakında faaliyete geçmesi planlanan kurşun çinko bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı Kirazlıyayla ’ya 225 metre, Beypınarı’ na 2,5, Reşadiye ve Kozdere’ ye 3,5 Barcın, Demirboğa ve İznik gölüne ise 4 km. mesafede.
Meyra Madencilik 2013 yılında 24.89 hektarlık alan için ruhsat başvurusu yaparak 25 ha altı ÇED Gerekli görülmediği için ÇED gerekli değildir belgesi aldı.
Firma 2015 yılında kapasite artışına giderek alanı 273 hektara çıkardı. Firma 2015 de aldığı raporda zenginleştirme yapmayacağını, flotasyon işlemini başka bir yerde yapacağını söylüyor. Ama 2019 a gelindiğinde tekrar bir kapasite artışıyla hem ruhsat alanı 345,62 hektara çıkıyor hem de yapmayacağız dedikleri zenginleştirme tesisi ve atık barajı projeye ilave oluyor.
Tesiste günde 1000 ton, yılda 300.000 ton cevher işlenecek, her gün 894 ton zehirli balçık topraklarımıza gömülecektir.
Söz konusu işletmede sadece Kirazlıyayla maden bölgesinden değil, Kütahya Balikesir Çanakkale illerinden gelen cevherde zenginleştirilecek ve çıkan zehirli atık bizim topraklarımıza gömülecektir. Hatta Kirazlıyayla’da rezervin bitmesi durumunda tüm cevherin dışarıdan sağlanacağı kendi ÇED raporlarında belirtilmiştir. Firmanın çıkaracağı günlük, her 55 ton cevher için 894 ton toprağımızın kimyasallarla kirletilmesini ve yaşam alanımıza gömülmesini istemiyoruz.
Biz Yenişehir ovasının Marmara’nın çöplüğü olmasını istemiyoruz.
Bölgemiz 1. Derece deprem kuşağında. Faaliyet alanı da Kuzey Anadolu Fay hattının güney kolunda yer alan İznik Mekece Fay hattına 3,85 km uzaklıkta. BM verilerine göre son 30 yılda depreme bağlı 14 Atık Barajı kazası yaşandı. Böyle bir kazanın yaşanması durumunda 3.800.000 m3 zehirli balçık Yenişehir ovasına yayılacak. Böyle bir felaketin geri döndürülemez sonuçları olacak.
Sülfürlü cevherlerin işlenmesinden oluşacak pasalar potansiyel asit üretici maden atıkları sınıfındadır. Bu yüzden Atık barajından gerçekleşecek buharlaşma bize asit yağmurları olarak geri dönecektir.
İklim değişikliğinin tartışılması gereken noktada kişi başına 1400 m3 suyun düştüğü bu durumda bizlerin maden firmalarına verecek bir damla suyu yok.
Bazı köylerimizde hala taşıma su gerçeği yaşanırken ki buna Kirazlıyayla’da dâhil her yıl binlerce metreküp temiz suyun maden firmasına verilmesini istemiyoruz.
Firma Su ihtiyacını Göllüce Sulama Kooparatifine DSİ tarafından tahsis edilmiş100.000 m3 sudan, İznik Gölünden ve yer altı suyundan sağlayacağını belirtmektedir. İznik gölü stratejik su kaynağı olarak geçmektedir. Ve şu anda vahşi kullanım ve iklim değişikliği sebebiyle İznik Gölü su seviyesi tehlikeli sınıra yaklaşmaktadır.
Firmanın günde 1000 ton tuvenan cevher için her saat başı 84 ton su kullanması gerekiyor. Bu günde 2 bin ton, yılda 600 bin ton demektir. Firma her ne kadar atık barajından suyu arıtıp tekrar prosese geri kazanacağız dese de projelerinde suyun nasıl sisteme geri aktarılacağı ve nasıl arıtılacağı ile ilgili bir çalışmanın yapılmadığı görülmektedir.
İnsan varlığının sürdürülebilmesi için gerekli kaynakların bu şekilde tüketilmesinde biz kamu yararı görmüyoruz. Ama cep telefonu diyen insanlara 1 dakika boyunca nefeslerini tutmayı ve temiz suya ulaşamadıkları için ölen binlerce insanı ve çocuğu gözlerinin önüne getirmelerini rica ediyoruz.
Bizler Yenişehir halkı olarak topraklarımızda kimyasal çöplük istemiyoruz. Bursa Valiliği, İl Tarım Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, Tabii kaynaklar ve Enerji Bakanlığı’ndan firmanın başvurduğu izinler için olumsuz cevap verilmesini ve ruhsatının iptal edilmesini istiyoruz.
Biz Yenişehir ovasında ürettiğimiz ürünlerle Bursa'nın, Türkiye'nin beslenmesine katkı sağlıyoruz. Hatta dünyanın pek çok yerine giden ürünlerimiz var. Bizim topraklarımızda maden değil biber çıkmalı, aydın yetişmeli. Bizler yaşam alanımızı, suyumuzu, havamızı, toprağımızı koruyoruz. Kadını, erkeği, çocuğuyla temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Toprağımızı işlemek, üretmek istiyoruz. Kamu yararının ve ekonomiye katkının üretmekten geçtiğini biliyoruz.
İnsanların amacı gelecek nesle temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak olmalı. Bizler yuvamız bildiğimiz bu toprakların Lübnanlı bir firma para kazansın diye yok edilmesini istemiyoruz’ dedi.
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Ziraat Mühendisi ve YEÇEP Sözcüsü Şafak Erdem’den sonra söz alan DOĞADER temsilcisi Murat Demir’de bu tesisin buradan çekip gitmesi için Yenişehir’in yanında olduklarını belirterek, ‘Temiz bir çevrede yaşamak bizim anayasal hakkımız. Bu hakkımızı yasal çerçevede sonuna kadar kullanacağız. Bundan sonra da Bursa’da bir eylem yapmayı planlıyoruz’ dedi.
Basın açıklamasının ardından Kirazlıyayla ve çevre köylerinden katılan kadınlarda, tesisin çekip gitmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, ‘Biz kanser olmak zehir solumak torunlarımızın hasta olmasını istemiyoruz’ diyerek tepkilerini dile getirdiler.