Yenişehir ilçesinin güneyinde İnegöl asfaltından 14 km içeride şehir merkezinden 17 km uzaklıkta 295 mt. rakımda konumlanmıştır. İlçeyi İnegöl’e bağlayan asfalt yol üzerinden Subaşı Köyü içerisinden geçilerek ulaşımı sağlanmaktadır. Doğusunda Çiçeközü ve İhsaniye Köyleri, batısında Yeniyörük, güneyinde Tekke ve kuzeyinde de Orhaniye ve Osmaniye köyleri yer almaktadır. Köy İnegöl’e de Fındıklı Köyü üzerinden 17 km uzaklıkta bulunmaktadır. Etrafı orman arazileri ile kaplı olan köy tarihlerde Ermeni Derbendi olarak geçen bir vadinin ucunda Kureyş Dağı olarak adlandırılan bölgenin ucunda bir derbent konumunda bulunmaktadır.
Köy eski bir Bizans köyü üzerine kurulmuştur. Osmanlının ilk dönemlerinde hangi aşiretin yaşadığı bilinmeyen köy Osman Gazi’nin ilk seferi olan İkizce Savaşında zapt edilen Anastas Köyü olduğu bilinmektedir. (1) Tarihi İpek Yolu (Bağdat Yolu, Hac Yolu) bu köy arazisi üzerinden geçmektedir. Konya ile İstanbul arasında en kısa mesafeyi oluşturan ve Posta Yolu diye adlandırılan güzergâh da bu köy üzerindedir..Bu denli önemli yolların üzerinde bulunan köy asırlar boyunca Akbıyık Sultan Zaviyesi olarak hizmet sunmuştur. (2) Köyün bilinen tarihi 15. yüzyıl ile başlamakla birlikte Akbıyık Sultan olarak bilinen Ahmet Şemsettin ile özleşmiştir.
Akbıyık Sultan’ın açık başla gezmesinden dolayı önceleri Akbaş olarak anılan köy olasılıkla zaman içerisinde Akbıyık adını aldığı sanılmaktadır. (3)
II. Murad Han ve Fatih Sultan Mehmet Han devirlerinde yaşamış olan Akbıyık Sultan evliyanın büyüklerindendir. Asıl adı Ahmet Şemsettin olup Hacıoğlu lakabı ile de tanınmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekte olup II. Murad döneminde yetişmiş Hacı Bayram-ı Veli’nin sohbetlerinde bulunmuş talebeliğine nail olmuştur. Bayramiyye’nincelvetiye kolu silsilesinde yer alır. Bir tarafta tasavvufta yükselen Akbıyık Sultan çok zengin iken daha ziyade zengin olmak istemiş ve kendisine zenginlik bahşedilmiştir. Zenginliği ile fukaraya yardımda adeta yarışmıştır. Zenginliği ve tasavvufta yükselmesinin yanında ise devrinde yapılan harplere katılarak yararlılıklar göstermesi ile de ön plana çıkmıştır.
II. Murad zamanında katıldığı askeri seferlerde göstermiş olduğu yararlılıklardan ötürü bizzat II. Murad tarafından Cemâziyelevvel 841 (Kasım 1437) tarihli bir temlikname ile Yenişehir’in Anastos Köyü kendisine mülk olarak verilmiştir. (4) Fatih Sultan Mehmet döneminde de Akşemsettin Hazretleriyle birlikte bulunduğu İstanbul fethinde gösterdiği yararlılıklardan sonra 1452 tarihli bir ferman ile bölgede bulunan arazisi tasdik etmiştir. (5)
Köy aslında bugünkü İnegöl ilçe sınırlarında yer alan Tekkeköy arazisi üzerinde kurulmuştur. Akbıyık Sultan’ın tekke, zaviye ve imaretleri de Tekkeköy arazileri içerisinde yer almaktadır. Bu köyün arazileri o zamanlar İkizce-Sülüklüden, Orhaniye ve Osmaniye’ye, KoyunköydenÇiçeközü Köyüne kadar olan geniş bir araziyi kapsamaktaydı.(6)
Köyün önemli ulaşım yollarının üzerinde bir derbent konumunda olması zaman içerisinde buraya olan ilgiyi arttırmış kalabalıklaşmış ve gelişme göstermiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa tarafından bizzat Mimar Sinan önderliğinde yaptırılan kervansaray bölgeye daha da fazla önem kazandırmıştır. Bugün kalıntıları dahi kaybolan bu kervansaray ile birlikte Akbıyık Köyü yollar üzerinde önemli bir menzil durumuna gelmiştir. Anadolu’nun doğusuna yapılan seferler bu noktadan geçmiş, Osmanlı topraklarını ziyaret eden birçok seyyah bu noktada bulunmuştur.
Akbıyık Sultan’ın 1455 yılında vefat etmesinden sonra kendi servetini kendisinin de bilmediği kadar olan mal ve mülkü Mevlâna Nimetullah ve Mevlâna Habibullah isminde iki oğluna kalmıştır.
Bugünkü Akbıyık Köyü, bölgenin kalabalıklığı ve işlerliğinden dolayı eşkıyadan gözünü açamayan köy halkının köylerini terk ederek yerleştikleri yeni Akbıyık Köyüdür. Köyün bugünkü konuma göçmesinin ardından ise asıl tekke Köyüne 1878 yılında Rumeli muhacirleri yerleştirilmiş bulunmaktadır.
1530 tarihli bir kayıta göre Yarhisar’a bağlı bir köy olan Akbıyık Köyü civarında Pirdede Çiftliği, Göğezalanı, Kurfal, Turnapınarı ve Saidpınar isimlerinde çiftlik ve mezralar bunmakta idi. Köyün yakınlarında ise Korej Dağı ile Üçoklar, Armutpınar, Hula ve Domuzpınar mevkilerinde birer kale kalıntısı olduğu söylenmektedir. (7) Bugün köylüler bu kale kalıntılarına “Sağırın Kale-sarı Sakal Kale” gibi isimler vermektedir. Sağırın Kale denilen tepenin tam ortasında bir de kuyu bulunmaktadır. (8) Köy civarında tarlalardan çıkan ve üzeri sepet, kama, örs, çekiç, çift başlı kartal gibi motifler bulunan eserler dönem içerisinde Bursa’ya götürülmüştür.
1908 yıllığına göre 127 hane bulunan köyde, 1927 yılında 662, 1990 yılında 748, 1997 yılında 536 kişi yaşamakta idi. Köyün yarısı yerli, yarısı ise 93 göçmenidir. Göçmenler Bulgaristan’ın Silistre, Cukalı ve Şumnu kazalarından gelmişlerdir. (9) 2021 yılında ise toplam nüfus 262 olarak saptanmıştır. (10)
Köyde sulama amaçlı bir de gölet bulunmaktadır. Son yıllarda özellikle Yenişehirli amatör balıkçıların ve piknikçilerin rağbet gösterdiği gölet etrafında da doğa sporları ve piknik amaçlı alanlar ilgi görmektedir.
DİPNOTLAR:
- Mehmet Göktekin, Osman Gazi ve Yenişehir, c.1, yayınlanmamış kitap çalışması, s.169.
- Recep Akakuş, Coğrafyadan Vatana İnegöl ve Alperenler, Sahaflar Kitabevi, İstanbul-2011, s.191
- Mehmet Göktekin, a.g.e.
- H. Kamil Yılmaz, İslam Ansiklopedisi, c.2, s.223.
- Kamil Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, Bursa Büyükşehir Bel. Yay., 2. Basım, Aralık-2010, c.1, s.97.
- Mehmet Göktekin, a.g.e.
- Raif Kaplanoğlu, Bursa Ansiklopedisi I (Yer Adları), Avrasya Etnografya Vakfı Yayınları, Eylül-2001, s.11, 12.
- Şadan Turhan, Akbıyık Köyü Sosyo-Ekonomik İncelemesi, Uludağ Üniv. İktisadi ve İdari Bilimler Fak. İktisat Böl. Bitirme Tezi, Bursa-2001.
- Raif Kaplanoğlu, a.g.e.
- TÜİK verileri