Kaypak

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Sözlük anlamı olarak üzerinde kolaylıkla kayılan, kayağan, kaygan.
Buz gibi mesela.
Hani böyle kış aylarında hava birden çok soğur. Bir kar yağsa hava biraz rahatlar deriz.
Kar yağmaya başlar. Hava rahatlar gerçekten.
Çok da keyiflidir. İzlemesi de oynaması da.
Her yer bembeyaz olduğunda tuhaf bir huzur ve sessizlik kaplar her tarafı.
 
Karın ayazına maruz kalmamış herkes sever kar yağan günleri.
Ayazını yiyen ne anlatırsa anlatsın, ne kadar gerçek olursa olsun söyledikleri, ilgimizi çekmez.
Çünkü ayazı hiç yemedik ki bilemeyiz.
Bizim için kar, beyaz, temiz, huzurlu ve yumuşaktır.
Ancak birkaç gün içinde çamurlaşır, kirlenir, paçalarımıza bulaşır.
Başlarız şikayet etmeye.
Ayazı yiyen gelir bir daha dener şansını. ‘Bak gördün mü düşündüğün kadar masum değil’ der.
Anlaşılma ihtimalinin heyecanıyla tutunur bize.
Biz yine çok umursamayız tabi. Neticede ciğerlerimizi vurmadı ya, alt tarafı paçamız kirlendi biraz, abartıyor diye düşünürüz.
Ne zamana kadar?
 
Kar yağışı üzerine bir ayaz vurup her yer buz tutana kadar.
Çıkarız sokağa tüm rahatlığımızla, karın üstüne basıp çıtırtısıyla ilgili romantik cümleler kurmak üzereyken, ne olduğunu anlamadan kendimizi yerde bulduğumuzda, kolumuz bacağımız kafamız kırıldığında, dönüp ayazı yiyene, haklıymışsın kara güvenilmezmiş deriz.
 
Güvenilmez tabi. Ne de olsa kaypak.
.
Biz deriz de kırıldıktan sonra haklı olanı fark etmenin kime ne faydası var.
Yani her şey doğru zaman meselesi aslında.
Bazen kafan kırılmadan uyarıları dinlemekte fayda var.
Kazığı yedikten sonra pişman olmanın faydası ise yok.
Romantik salaklığımıza kızmanın da manası yok.
Mühim olan ders çıkarmak, bir sonraki sefer temkinli yaklaşabilmek.
Çünkü bu karlar hep yağar. Ve kar her zaman kaypaktır.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kaypak
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.