Ekmek ve sudan çok arkadaşa muhtacız. Arkadaşına bakan kişi onda kendi örneğini görür. İnsan önce kendini sever. İnsanın kendini sevmesi bu sevgiden bir kazanç beklediği için değildir, herkese kendi varlığı değerlidir. Arkadaşlıkta bundan örnek alınmalıdır. Arkadaş bizim ikinci kendimizdir.
Arkadaşlığı doğuran neden güçsüzlük ya da ihtiyaç değildir. Arkadaşlığın doğuşunda ondan ne çıkarlar elde edebilirim düşüncesinden çok sevgiyle bağlanma vardır. Arkadaşlıklarda hiçbir şey yalan ve yapmacık değildir. Her şey gerçektir, doğaldır ve içtendir.
Arkadaşlığın güçsüzlükten, ihtiyaçtan, zorunluluktan doğduğunu düşünmek arkadaşlığı aşağılamak anlamına gelir. Arkadaşlık çıkar kaygısından doğmaz. Başkalarını minnet altına sokmak için iyilik sever ve cömert olmak arkadaşlık değildir; çünkü iyilik faize verilemez.
Arkadaşlar birbirlerinden yardım istemekten çok birbirlerine yardım etmeye hazır olan kişilerdir. Aralarında böyle onurlu bir yarış vardır. Arkadaşlığın özünde çıkar kaygısı olsaydı çıkar kalmayınca arkadaşlıkların da çözülmesi gerekirdi.
Arkadaşlığı doğuran ve sürdüren dürüstlüktür. Dürüstlük olmadan arkadaşlık devam edemez. Arkadaş, kendisi için yapmayacağı bir işi arkadaşı uğruna yapar. Gerekiyorsa hiç sevmediği bir kişiye ricada bulunur. Kendisinden çok arkadaşı yararlansın diye birçok çıkarını feda eder ya da özveride bulunmaya razı olur.
Arkadaş, kendimizle konuşuyormuşuz gibi her şeyi söylemeye cesaret edebileceğimiz kişidir. Arkadaş, iyi günlerimizde en az bizim kadar sevinir, kara günlerimde bizden daha çok üzülür. Gözlerimizi nereye çevirsek onu orada hazır buluruz. Arkadaş mutlu günlerimizi daha aydınlık yapar; felaketleri paylaşarak hafifletir.
Arkadaş geleceğimiz için parlak bir umut ışığıdır; bizim elimizden tutup kaldırandır. O, bizim ümitsizliğe düşüp çaresiz kalmamıza izin vermez. Bizim için tehlikeye atılır ya da tehlikeyi paylaşır.
Arkadaşlığı ömür boyu sürdürmek çok zordur. Bir çıkar çatışması her zaman ortaya çıkabilir. Kişiler farklı düşüncelerin etkisiyle yol ayrımına gelebilirler ya da huyları değişebilir. Para hırsı, makam ve şöhret düşkünlüğü arkadaşlıkları bozabilir. İnsan dürüstlükten ve erdemden uzaklaşırsa arkadaşlık devam edemez.
Bazı kişiler, arkadaşlıklardan kaçınırlar. Arkadaşlığın sorumluluğunu üzerlerine almazlar. Onlara göre herkesin derdi kendisine yeter, bir de başkalarının derdini yüklenmek ağır gelir. Huzurlu yaşamak için arkadaşlık ilişkilerini gevşek tutmak gerekir. Yine onlara göre, arkadaşlık içten gelen bir duygu değildir. İnsanlar yardım almak, destek görmek kaygısıyla arkadaş ararlar.
Arkadaşlığı hayattan kaldırmak isteyen bu benciller, dünyayı güneşten ayırmak gibi bir ahmaklık içindedirler: çünkü hayat, insanlara arkadaşlıktan daha değerli bir şey vermedi. Arkadaşlık duygusunu çürüten bir kişinin ağaç kütüğünden farkı kalmaz.
Kimseyi sevmeden, hiç kimse tarafından sevilmeden her türlü bolluk ve varlık içinde yaşayan insan mutlu olabilir mi? Bu kişinin yaşamında arkadaşlığa yer yoktur. O hiç kimseye güvenemez, her şeyden kuşku duyar. Onlara gösterilen saygı sahtedir çünkü insan korktuğu ya da kendinden korktuğunu sandığı kişiyi sevemez.