Tüket Gitsin!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kapitalist ekonomi ayakta kalabilmek için üretimi sürekli artırmak zorundadır. Yoksa sanayiciler ve diğer yatırımcılar iflas eder. Bu felaketi önlemek için birilerinin bu ürünleri alması gerekir. Bunun da yolu insanları tüketime özendirmektir.

Tarih boyunca insanların çoğu yokluk içinde yaşadılar. O dönemlerde insanlar lüksten kaçınır, gıdaları ziyan etmez, eski giysilerini atmaz yırtıklarına yama yaparak giyerdi. Lüks tüketim insanlık tarihinin büyük bir bölümünde israf sayılırdı ve ahlaki yozlaşma olarak değerlendirilirdi.

Kapitalist ekonomi ürün yelpazesini ve hizmet sektörünü geliştirince tüketimi özendirmek için her türlü yolu denedi ve başardı. Bugün hepimiz çok iyi birer tüketiciyiz. Daha dün varlığından bile haberdar olmadığımız ve ihtiyacımız olmayan sayısız ürün alıyoruz. Üreticiler piyasada var olabilmek için yeni ama gereksiz ürünler tasarlıyorlar. Alışveriş yapmak oldukça popüler bir zaman geçirme durumuna geldi. Yılbaşı, Anneler Günü, Sevgililer Günü hatta dini bayramlar bile alışveriş festivaline dönüştü. İnsanlara sürekli şu söyleniyor: “Tüketmek iyidir; tüket gitsin!”

“Tüket gitsin!” sloganı özellikle gıda piyasasında çok etkili oldu. İnsanlar hamburger ve pizzayla tıkınmaya başladılar. İşte bu yüzden günümüz dünyasında en başta gelen sağlık sorunu obezitedir. İnsanlar hem çok yiyor hem de diyet ürünleri tüketerek kapitalist ekonomiye çifte katkı sağlıyorlar.

Atalarımız, elimizin altındaki araçların ve kaynakların bolluğundan haberdar olsaydı sanki cennetteymişiz gibi dertsiz tasasız yaşadığımızı düşünürlerdi. Ne var ki gerçekler çok farklı. İnsanlar şimdi daha çok çalışmak, daha çok kazanmak zorunda kalıyorlar çünkü daha çok tüketiyorlar. Yeni değerler kök salmadan çürüyor. Sadelik ve tutumluluk çağımız insanlara göre değil.

Kapitalist ekonomi sürekli büyümek zorundadır. Bu sistem başarıyı büyümeyle ölçer ve ekonomik dengeden hoşlanmaz. İnsanlar gelirlerini sürekli artırmaya ve yaşam koşullarını iyileştirmeye teşvik edilir. Durumunuzdan memnun olsanız bile daha fazlasını istemeniz gerekir.  Üç odalı bir evde tek otomobille gayet iyi yaşayıp giderken artık beş odalı bir eve, iki otomobile ve akıllı telefonlara ihtiyacınız vardır.

İnsanları daha fazlasını istediklerine ikna etmek hiç zor değildir çünkü insanlar kolayca hırsa kapılır. Kışkırtılan kişi, bireysel isteklerini kontrol altına almaya ve denge tutturmaya çalışmaz. Kapitalist ekonominin savunucuları durmadan şunu söylerler: “Ekonomi büyüdüğü sürece her şey yolunda demektir.” İnsanlarımız sürekli büyüyen ve gözü doymayan bu sisteme övgüler düzmeye başladılar.

Tek ölçütü üretme ve büyüme olan kapitalist sistem duvara tosladı. Şu anda ülkemiz ve dünyanın birçok ülkesi ekonomik krizle boğuşuyor. İnsanlarımız cinnet geçirme başladılar. İnsanı insan yapan değerlerden hızla uzaklaşıyoruz. Ahlaki değerler yozlaştı, merhamet, zarafet ve güven kalmadı. Krediler çarçur oldu, işletmeler batmaya başladı. Sonradan görme bir avuç zenginin dışında insanlarımız açlık sınırında ayakta durmaya çalışıyor.

Bu ekonomik çöküşü belki savuşturabiliriz. Peki, doğaya verdiğimiz zararı nasıl onaracağız? Altın çıkarma hırsızla delik deşik ettiğimiz doğa bunun hesabını bizlerden sormayacak mı? İnsanlarımızın çektiği sıkıntılar ve bu sıkıntıların neden olduğu gerginlikler nasıl giderilecek? Bu çöküşün sorumlularından hesap sormadan ülkenin insanları huzur bulabilirler mi?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Tüket Gitsin!
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.