“Fikir başka başka olmasaydı, koyun kurt ile gezerdi” diyor ünlü halk ozanı Aşık Veysel.
Evet, öyle olurdu sanırım.
Ama olmuyor.
Çünkü fikir başka başka.
*
Doğru ile gerçek her zaman dost olmaz.
Doğruya ulaşmak isterken, gerçeklerle çelişir çıkarlarınız.
Doğrudan yana olmak, işimize gelmez her zaman.
Çıkarlarımızla çeliştiği zamanlar olur.
İşte böyle durumlarda sorun; fikirlerin başka başka olması değildir sadece.
Başka başka fikirler bir olacaktır belki ama araya çıkarlar girmiştir.
Ve görünen tablonun adı, fikirle çıkarların çatışmasıdır.
*
Bazen fikir ayrı ayrı değildir ya da öyle sanılır.
Başka nedenler olabileceği gibi yanlış ile doğrunun aynı potada olmasıdır asıl neden.
Orada bulunma nedeni farklıdır herkesin.
Yanlış, çıkarları gereği, doğru ise ilkeleri gereği taviz vermez.
Çatışmanın adı farklı konabilir ama doğru olmaz.
Bazen uzun zaman alır ancak doğru kazanır her zaman.
Yanlış içinde olanlar, hatalarıyla yüzleşmeyi başaramazlarsa yüzsüzleşirler.
Yüzsüzlerden olmayın…
*
Yazdıklarınızı gönderin, paylaşalım
Herkesin farkında olduğu bir ihtiyaç olmasa da bilinen diğer ihtiyaçlar kadar ‘Yazmak’ da bir ihtiyaçtır.
Yazmak hayal gücü gerektirir.
Yazmak; bilgi, birikim ve en önemlisi düşünce gücü ve alışkanlığı gerektirir.
Okumak ve okuduğunu anlayıp sonuçlar çıkartmak da yazmanın, olmazsa olmazlarındandır.
Bir başka ifadeyle yazmak için kitapla barışık hatta dost olmak gerekir.
*
Hayatın içinde olmak ve hayatın içinde kalmak da yazabilmenin şartlarından kabul edilir.
Hayattan kopuk yaşayanların da yazmakta zorlandıkları bilinir.
İnsan, hayatın içinde olurken çevresini ve çevresinde olup bitenleri fark edebilmelidir.
Ancak o zaman, doğru ve yanlış kavramlarını ayırt etmede kendine özgü olanı bulabilir.
Kendine özgü olmayı başarabilenler de yazmayı ihtiyaç olarak görmeye başlarlar.
Son aylarda yakın çevremde oluşan ve yazmak isteyen insanların sayısında artış başladı.
Yazın ve yazdıklarınızı bize de gönderin.