7 Haziran günü önümüze bir sandık gelecek.
Ve bizler o gün bir irade beyanında bulunacağız.
Bir karar vereceğiz.
Bir seçim yapacak ve bir şeyi kabul ederken diğerlerini reddedeceğiz.
İşte o an, oy verme anı, hepimizin tepeden tırnağa siyasallaştığı en sembolik an olacak.
Kendi irademizi kabul ettirmek için rakiplerin iradesini zapt etmek,
Ve bu durumu kalıcı yapmak için de onları silahlarından arındırmak gerekiyor.
7 Haziran günü bu yapılacak.
*
AKP, her zaman olduğu gibi aynı şeyi yapıyor,
Sivil toplum, demokrasi, uzlaşma, hoşgörü, diyalog, farklılıklara saygı gibi kavramların,
İçlerini boşaltarak bizi siyasal planda silahsızlandırmak amacıyla kullanıyor.
Amaç, seçmenin iradesini bir kez daha teslim almak.
Yeni yalanlar, yeni yöntemler deneniyor.
AKP, bedeli ne olursa olsun 7 Haziran seçimlerinden bir kez daha galip çıkmak istiyor.
*
Ancak bu kez öyle olmayacak.
2011 yılında yapılamayanlar bu kez yapılacak,
Ve AKP’nin 13 yıllık saltanatı ile
2023 rüyası da bitecek.
Bana göre bu seçimler muhalefet partilerinin seçimi olacak.
*
Özellikle CHP, yaptığı önseçim ile sahaya çabuk indi.
Her seçim bölgesinde oluşan binlerce ekip, parti tabanını harekete geçirdi.
CHP içinde bir türlü kurulamayan birlikte çalışma ortamı, bu kez sağlandı.
Kılıçdaroğlu ile gelen yeni ekip ile Parti teşkilatları arasındaki kan uyuşmazlığı giderildi.
Genel merkez yönetimi, parti ile birlikte olabilecek bütün unsurları bünye içine almayı başardı.
Önseçim kararı, Parti teşkilatlarındaki anti-demokratik yapıyı kırıp değiştirdi.
Parti içinde, kendini dışlanmış hisseden unsurların direnci kalmadı.
CHP, bünye dışındaki unsurlarla bağlarını yeniden kurdu, güçlendirdi ve en önemlisi yeniden yapılandırdı.
Tümüyle olmasa bile,
Parti örgütlenmesi bütünüyle gözden geçirildi.
Bunlar yapılırken parti içi demokrasi çalıştırıldı ve daha demokratik bir işleyiş sağlandı.
Bu yapılanmaya paralel olarak parti içi eğitim çalışmaları yapıldı,
Ve her kademede görev yapan insanlara parti politikaları kavratıldı.
CHP il ve ilçe örgütleri 2011 ile kıyaslandığında artık daha etkili.
CHP, çevresinde olup bitenlere duyarsız ve teslimiyetçi teşkilat yapısını hızla değiştirdi.
CHP tüm örgütleri artık daha hayatın içinde.
Bu nedenle de yaşamın içindeki insanların sorunlarına ve çözümlerine dâhil olabiliyor.
CHP’deki bu çaba seçim kampanyasına ve seçim beyannamesine yansıdı.
CHP, bu seçimlerde iktidar partisinin politikalarını eleştirmiyor.
Kendi politikalarını ve kendi çözümlerini anlatıyor.
Belki de bu nedenle seçim beyannamesinde yer alan her taahhüdü,
İktidar partisini kızdırıyor.
Ve belki de ilk kez AKP, CHP’den korkuyor.
*
AKP’yi korkutan sadece CHP değil.
Tüm muhalefetten korkuyorlar.
Çünkü asıl korkularının temelinde,
13 yıllık faturanın ödetilecek olması var.