Bu cümleyi her duyduğumda tuhaf bir şekilde sinir oluyordum. Yenilenmek iyidir ne kadar basit ve söylemesi kolay, içi boş bir cümle diyordum. Çünkü hiçbir eylem planı önermiyor, nasıl olacağını anlatmıyor, hadi diyelim ki yenilendik neye iyi geleceğini bile söylemiyor.
Fakat yogayla tanıştıktan sonra yenilenmenin nasıl olacağını ve neye iyi geleceğini öğrendim. Şimdi sizinle de bunu paylaşarak ‘yenilenme’yi anlatmak istiyorum.
Hali hazırda var olan hayatımız bizi mutlu etmiyorsa, üstelik çok şükür hiçbir sorun yok ama keyifli hissetmiyorum diyorsanız yanlış giden bir şeyler mutlaka var demektir. Bu yüzden yenilenmek gerçekten önemli.
Her şeyden önce yoga diyor ki; dünyada var olan her nesnenin bir amacı var. Amacı doğrultusunda kullanılmayan her nesne etrafına ölü enerji yayar. Uzun süre kullanılmayan eşyalardaki değişik koku, sandık kokusu bu ölü enerjinin kokusudur.
Bu yüzden yenilenmek yeniyle eskiyi değiştirmeden önce kullanmadığımız eşyaları ayıklamak, amacına hizmet edebilmesi için ihtiyacı olanlarla paylaşmak demek.
Zaten evren yasası dolu olan herhangi bir yere istenilen şeyi getiremez, bu yüzden siz bir şeyin size gelmesini istiyorsanız ona bir yer açmanız gerekir. Tam da bu sebeple en önce evimizi fazlalıklardan arındırmakla başlıyoruz işe.
Tabii ki bu o kadar kolay olmuyor. Epeyce bir zamanını alıyor insanın. Eski kıyafetler, kitaplar, züccaciye ürünleri ve hatta mobilyalar. Özellikle kitaplarla vedalaşmak hayli zor oluyor.
Ancak iş eşyaları vermekle de bitmiyor. Yeni düzeni koruyabilmek için, yeni aldığınız her yeni için evde bulunan bir eskiyle vedalaşmanız gerekiyor. Bu işin en güzel yanıysa kontrolsüz alışverişi engelliyor olması.
Hadi evi temizledik, arındırdık. Yenilendik ama yeterli mi?
Tabii ki eskiye oranla çok daha hafiflemiş, rahatlamış, huzurlu bir ortama kavuşmak, yaşam alanını iyileştirmek hayatı da büyük ölçüde iyileştiriyor. Ancak asıl mesele bence beyni yenilemekte.
Beynimiz sürekli düşünce üretiyor. Hatta araştırmalar, bir dakikada 60 farklı düşüncenin arasında geçiş yapabildiğini ve kişilerin bunların çoğunun farkında olmadığını söylüyor.
Üstelik insan beyni olumsuz düşünce üretmek konusunda son derece başarılı. Şimdi hazır yenileniyorken bir de içeri bakıp oradaki bakış açılarına bir ayar yapmanın tam zamanı diye düşünüyorum.
Bakış açısını değiştirmenin en kolay yolu bolca kitap okumaktır. Çünkü insan kendi rutinindeyken yeni ve farklı bir şeyler öğrenemiyor. Kitap okumak farklı hayatlara, bakış açılarına, dünyalara kapı açıyor.
Tv’nin de aynı etkiyi yapması gerekiyor ama siz sadece haber, maç, gündüz kuşağı ve dizi izlediğinizde tek yönlü gelişim sağlıyor ve bir süre sonra bu da sizin rutininiz oluyor. Üstelik hali hazırdaki ülke kanallarımız maalesef yalnızca kapatma cezası olarak belgesel yayınlıyor J
İşte bu nedenle hayatımıza farklı bakış açıları kazandırmak, olumsuz düşünce üretmekten uzaklaşmak ve yenilenmek istiyorsak öncelikle tvleri kapatıp kitap okumaya başlamamız gerekiyor.
Her gün kitap okumak ya da yeni bir bilgi edinmek için 1 saat ayırdığınızda hayatınızdaki değişikliği bir ayda fark etmeye başlayacağınıza emin olabilirsiniz.
Diğer yazımda yenilenmek için yapmamız gerekenlere devam edeceğim. Hepinize iyi haftalar diliyorum.