Eğitim-Bir-Sen Yenişehir temsilcisinin,
36 yıl sonra 12 Eylül zihniyetine karşı çıkması çok güzel.
Ancak bunu 24 Kasım öğretmenler günü üzerinden yapmaya çalışması inandırıcı değil.
Hafta içinde yaptıkları basın açıklaması,
12 Eylül döneminden ziyade,
Atatürk’ü ve onunla birlikte gelenleri sorgular nitelikte.
*
Bu durum, şaşırtıcı değil aslında.
Kendisi, iktidar partisinin sıkıntılarını ve özlemlerini paylaşıyor.
Aklına geleni aklına geldiği gibi söyleme cüretinin arkasında,
İktidarla hemfikir bir sendikanın temsilcisi olması var.
*
Bu türler hep böyle.
Bana bir şey olmaz anlayışı içindeler.
Korunup kollandıklarına inanıyorlar.
Yanılıyorlar,
*
24 Kasım, Millet Mektepleri açıldığı tarihtir.
24 Kasım, Ulu Önder Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verildiği tarihtir.
Bu tarihin,
Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılında,
Öğretmenler günü olarak kutlanmasının kararlaştırılmış olması,
Günün anlam ve önemini azaltmaz.
*
Sizin derdinizi biliyorum ben ama yapılacak bir şey yok.
Gerçek olanla ütopya olanı ayırt edemiyorsunuz.
Gerçek olan, hepimizin Atatürk’ün ülkesinde yaşıyor olmamız,
Gerçek olan, bunun hep böyle sürecek olması.
————————————
Hangi nedenle olursa olsun,
Öğretmenler günü, diye başladık, sürdürelim.
*
Öğretmenle günü,
Ülkemizin farklı yerlerinde, farklı şekilde kutlanıyor mu, bilmiyorum.
Yenişehir’de kutlama programları,
Daha fazla ne yapılabilir? Sorusuna cevap aramadan, hazırlanıyor.
Kutlama etkinliği rutine girdi.
Buna rağmen, öğretmenler çoğunlukla etkinliklere katılıyor.
*
Öğretmenler gününde,
Öğretmen sorunlarının dile getirilmesi düşüncesi,
Yıllardır hep söylenmesine rağmen, hiç gerçekleşmez.
Ama klişe bir şekilde yine söylenir.
Fikir olarak güzel ama karşılığı yok,
Mesela farklı olarak ne yapalım?
Sorusunun cevabı olarak tasarlanmış bir çaba ben duymadım.
*
Öğretmenler gününün bir diğer klişesi,
Öğretmene iyisin, güzelsin, kutsalsın denmesi.
Öğretmenin sorunlarını konuşamıyorsak,
Bir başka klişeyle de sulandırmayalım işi.
Kutlama etkinlikleri sırasında, samimi olmak başlangıç için yeterli.
*
Bir öneriyle bitireyim,
Bu ilçenin eğitim işini yönetenler; okulların yönetimine öğretmeni, öğrenciyi ve veliyi katın.
Ayak diremenin bir yararı yok.
“ Ben olmazsam bu okul çöker” anlayışından kendinizi kurtarın.
Eğitim bir ekip işi ve bu ekibin tüm unsurlarına ihtiyaç var.
Sadece sizinle olmaz.