İlçemiz nüfusunun 7-8 bin olduğu 1950'li yıllarda, berber esnafı da öyle fazla değildi.
İşyerleri ahşap olup, zemin ve tavanlar tahtadan, duvarlar ise kerpiç işlemeli olup, çatısı yerli kiremit kaplıydı. Çeşme ise yoktu. Bazılarında elektrik dahi bulunmaz lüks lamba altında tıraş yapılırdı.
Sünnetçi Abdullah Akman'ın (Mehmet ve Süleyman Akman'ın babaları) dükkanı Yenigün Mahallesi Sağır Osman Sokakta idi. Diğerlerinin tamamı ise çarşı içindeydi.
Cumhuriyet Caddesinde olanlar ise şunlardı: Mehmet Tozman, İbrahim Seyri, Hamdi Kahya, Hasan Kaderlioğlu, Ahmet Erge, Mehmet Tok, Bobstil Süleyman ve Ahmet Yılgör (Kız Ahmet).
Hamdi Kâhya’nın iş yeri Bakkal Ali Birant’ın yanındaydı.
Ustası İbrahim Seyri'nin Söylemişli olduğunu, oğulları Salim ile Fahri Seyri’nin de yanında yetiştiğini, Ankara Devlet Tiyatrosunda uzun yıllar dekoratör olarak çalışıp, atölye şefi iken bu kurumdan emekli olan küçük oğlu Orhan Seyri'den yeni öğrendim.
Arasta İçinde ise: Halil Sünnetçioğlu (Kavaf İbrahim Sünnetçioğlu'nun babası), Osman Gökçesu (Şoför Hulusi Gökçesu'nun babası), Hakkı Usta ve oğlu Kerim, Osman Gençöz ve Süleyman Dereli.
Kasaplar Aralığında: İbrahim Meyilli, İbrahim Uysal, Mustafa Özdemir (İzmirli) ve Kamil Berk.
Belediye Meydanında: Emin Kırgıl, Mehmet Akman ve Süleyman Akman.
Şalvarlı Sokakta: İsmail Yanbollu (Karam), Yusuf Görgün, Mehmet Mumcu (Çenesiz Onbaşı), Mustafa Mumcu ve Hasan Topoğlu.
Tahıl Caddesinde ise Hüseyin Süsler ve Ahmet Solak'ın dükkânları vardı.
Halil Sünnetçioğlu, Mehmet Mumcu, Osman Gökçesu ve Emin Kırgıl ise aynı zamanda sünnetçi idiler. Mehmet Tozman, bu cemiyetlerde Emin Kırgıl'a asistanlık yapardı. Devam Edecek