Yabancı bir misafirimin Yenişehir’i Filistin’e benzetmesi beni çok üzmüştü.
İnegöl yolu üzerinden Yenişehir’e varmıştık.
Yenişehir tabelasını görür görmez yolun karşısına geçmekte olan koyun sürüsünü beklemek için durmuştuk.
Günlerden salıydı.
Biraz ilerlemiştik ki, un fabrikasının hemen karşısındaki çayıra bağlanmış ve bitkin düştüğü her halinden belli olan at yolumuza çıkmıştı.
Yere çakılan ipi biraz uzun gelmiş olacak ki yolun ortasına kadar gelebilmiş.
Başkan Cingil’in, İnegöl girişindeki köprü üzerinde bulunan panodaki artistik pozu karşılamıştı bizi.
Hangi aydaydık hatırlamıyorum ama kanaldan gelen dayanılmaz koku arabamızın içine doluvermişti.
Utana sıkıla aracın camlarını açtım.
Öyle ya, misafirim kokunun kanaldan geldiğini bilmiyordu…
Bilirsiniz, Yılmaz Mahallesi’ne girdiğinizde sizi keskin bir dönüş karşılar ve Saat Kulesi’ni karşınızda görürsünüz.
İşte oradan dikkatli dönmemiz gerektiğini o zaman anladım.
Virajı aldığınız gibi yolun hemen sağına koyulmuş bir çöp konteynırı karşılıyor. Bir de aynı sıraya dizilmiş araçlar.
Bu güne kadar o konteynıra ya da araçlara kimsenin çarpmamış olmaması bir mucize.
Saat Kulesi’nin biraz geçmiş ve ayaklarını bağladığı kuzuyu ve horozu el arabasıyla yol ortasından götüren adamı da sollayabilmiştik.
Sağlı sollu park edilmiş iki aracın taşıtlara bıraktığı daracık yoldan geçmek için sıramızı bekliyorduk. O sırada belediye hoparlöründen bilmem hangi marketteki nohudun fiyatında kampanya olduğu duyurusu yapılıyordu.
Solladığımız adamın horozu ise iplerinden kurtulmuş ve pazarcı çadırının üzerinde zıplıyordu.
Karşıdan gelmekte olan polis aracından yapılan plaka anonsu, belediyenin çay, nohut, toz şeker reklamlarına karışmış, kaçan horozun peşinden küfürler yağdıran adamın haykırışlarıyla bir başka ahenk oluşturmuştu.
Bir kaç sene evvel yine Salı günü AKP İlçe Başkanı Nazif Tuna’yla aynı yerde karşılaşmış ve kendisine takılmıştım…
Nereden aklıma geldiyse…
“Ne olacak bu çarşının hali Başkan?” şeklindeki soru cümleme; “İyi burala…” deyip yoluna devam etmişti.
Vereceği cevap konusunda büyük beklentim olmadığından olsa gerek “İyi burala..” cümlesini sempatik bulmuştum…
Yenişehir’e 10 yılda 2,5 milyar dolar yatırım yaptık diye sallayıp 2,5 milyon dolar krediye muhtaç kalan Bülent Cingil’in ilçe başkanından daha iyisini beklemek lüks olurdu.
Neyse, yolumuza devam ettik.
YESAŞ ekmek fabrikasının olduğu sokaktan girerek arka sokaklardan Bursa yoluna çıktık.
Hem de Salı günü bunu başardık.
Filistin sokakları da böylesine çukurluymuş demek…
Filistin’in bu duruma düşmesinin haklı mazeretleri var elbet.
İsrail’in izolasyonu ve uluslararası ambargolar…
Yenişehir’i rezil ve yaşanmaz hale getirenlerin ise konuşmaya bile hakları yok.
Filistin’in mazereti İsrail,
Bizim sebebimiz AKP ve Cingil…
Yorumlar kapalı.