Birini tanımak ne demek?
Kendini tanımak ne demek?
Mümkün mü gerçekten tanımak?
Birçok kimliğimiz var hayatın içinde. Sosyal, profesyonel, ebeveyn ya da çocuk kimliklerimiz.
Kimlikler aslında kişiliğimiz parçaları. Ancak bütünü değil.
Her insan bizi farklı tanıyor bu yüzden.
İş yerindeki arkadaşımız, sosyal hayattaki arkadaşımızla bizim hakkımızda konuşsa, eminim bambaşka iki insan anlatırlar.
Çünkü çevresel faktörler, gerçekliğimizi ortaya koymamızda önemli rol oynuyor.
Kabul gördüğümüz yerde başka, fikir çatışmalarında bambaşka oluyoruz.
Konudan konuya bile değişiyor bazen savunduklarımız.
Oysa hep tek bir bütün olmayı arıyoruz hayatın içinde. Mümkün değildir belki.
Hiç bu taraftan bakmamıştım yakın zamana kadar.
Doğru ve düzgün olmak hepimiz gibi benim de kendimden beklentimdi.
Doğru ve düzgün diye bir şey yoktur aslında. Bilsen de anlamak zaman alıyor.
Kendimi sıkıştırdığım kalıpların beni boğmaya başlaması, fark etmeyi de kolaylaştırdı.
Günün sonunda insan kendini boğacak kadar sıkıştırmamalı. Her yerde, her ortamda, her an farklı biri olmak mümkün.
Tabii ki bahsettiğim genel kurallar değil. Ahlaklı olmak ve başka canlılara bilerek zarar vermemek bence kimlik değil, olması gereken. Aksi psikolojik bir sorun.
Burada bahsettiğim ise zaman içinde gelişen ve hayat içindeki kimliklerimizle birleşerek bizi oluşturan kişilikler.
İnsan bence birçok kişiliği içinde barındırıyor. Bazıları baskın, bazıları ise zayıf. Ama birçok kişilik içimizde.
Kişiliklerin oluşturduğu kombinasyon hayattaki duruşumuzu belirliyor.
Hal böyle olunca insan kendiyle bile her gün yeniden tanışabiliyor.
İşte tam bu yüzden birini gerçekten tanımak mümkün mü diye soruyorum.
İnsan kendini bile tam olarak tanıdığını iddia edemezken, başkalarını tanımak bana mümkün gibi görünmüyor.
Bu yüzden kendimle kavga etmeyi ve kendimi baskılamayı bıraktım. Her gün ve hatta her an kendi içimde yeniden keşfettiğim insanı tanımaya çalışıyorum.
Siz kendinizi tanıdığınızı düşünüyor musunuz?