İnanamayacaksınız! Mütareke Basını Ne Çamlar Devirdi? Okuduklarınıza; gözlerinizin gördüğüne, kulaklarınızın duyduğuna inanmakta güçlük çekeceksiniz.
Sait Faik Abasıyanık, Babıâli basınını hikaye ederken, “Küçük muhbirinden büyük muhabir, büyük muharririnden kalpazan, başmuharririnden hain, musahhihinden vatanperver, dâhi şairinden lafazan, üç mısraı binlerce beyte bedel insan burada yetişmiştir” diyor.
Yazar Tayfun Çavuşoğlu anlatıyor:
Anlatmak istediğim tam da budur… Babıali’nin acımasız çarkı, daha o zamandan belliymiş…
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkesinin ardından iki temel düşünce belirdi. Bunlardan ilki İttihat ve Terakki düşmanlığı, diğeri de İngiliz yanlısı siyaset idi…
Yurdun dört bir köşesinin işgal edilmesi bile İngilizci basını durduramadı. Millî Mücadele önderleri Mustafa Kemal ve arkadaşlarına yapmadık hakaret, söylemedik söz bırakmadılar. Çünkü onlar bağımsızlığın direne direne değil, İngiltere’ye teslimiyetle, bu teslimiyet sonucu İngiltere’nin gönlünün kazanılmasıyla elde edilebileceğine zannediyorlardı.
Türklere bugünkü toprağının üçte birini bırakan Sevr anlaşmasını bile savundular. Sevr’i yırtıp atmak için canını ortaya koyanlara hakaret üzerine hakaret yağdırdılar.
4 Nisan 1920 Alemdar – Ref'i Cevat Ulunay: "Millî teşkilatı yok etmek, millet için var olma meselesidir. Dahildeki Müslümanlar bilmelidirler ki o alçaklara karşı çıkanlar, dine, Halifeye, millete, unutulmaz hizmetlerde bulunmuş olacaklardır."
29 Ekim 1919 Peyam – Ali Kemal "Kurtuluşumuza en son darbe, bu [milli] harekettir."
4 Mayıs 1922 Peyam-ı Sabah – Ali Kemal: "Bu goygoycular da uğursuz selefleri gibi (İttihatçılar) memleketi tam bir çöküntüye, bozguna sürüklüyorlar."
15 Mart 1920 Alemdar – Asaf Muammer: "Bir takım sorumsuz ve durumu kavrayamamış (!) askerlerin, Millî Harekât adı altında takındıkları tutumlar, bütün çıkarlarımızı mahv ve berbat etmektedir."
23 Nisan 1920 Peyam-ı Sabah – Ali Kemal: "Düşmanlar, teşkilat-ı milliyeden bin kere daha iyidir!"
4 Eylül 1920 İrşat (Balıkesir) – Ömer Fevzi: "M. Kemal, son devrin Kabakçı Mustafa'sıdır…"
Sonuç olarak işgalci İngilizlere, Saraya, Vahdettin’e yaranmayı başardılar… İKBÂL…
Hain, alçak, düşüncesiz, akılsız dedikleri Kuva-yı Milliye, Büyük Millet Meclisi orduları, Başkumandan Mustafa Kemal galip geldi. Memleket kurtuldu, işgalciler geldikleri gibi gitti. İkbâl uğruna işgalcilerle aynı safta yer alan mütareke gazetecileri 150’likler listesine konarak yurttaşlıktan çıkarıldı. İBRET…
Bu videomuzda bu ihanet örneklerini sıralarken, aslında bir yandan da Millî Mücadelenin kronolojisini çıkarmış olacağız.
Çünkü Mütareke basınının tarihi; bir yandan Anadolu’da gelişen mücadelenin, diğer yandan da bağımsızlık uğruna canını ortaya koyanların uğradığı haksız muamelenin tarihidir.
Detaylar videoda… Link: https://youtu.be/ukGgJWG3Wvc