Elektrik Alamadım
“Senden elektrik alamıyorum.”
Ne demek senden elektrik alamıyorum? Sen kontrol kalemi misin? Ben priz miyim?
Belki de bir temassızlık vardır, sigortaların atmıştır. Kısa devre mi yaptı acaba? Sende kaçak sanırım.
Ne elektriğinden söz ediyorsun sen! Ben Tedaş mıyım, Keban Barajı mıyım, nükleer santralı mıyım, trafo muyum?
Benden elektrik alamıyorsan bir kez de sen ver. Bence elektrik alamaman işin bahanesi. Sen ilişkiyi kesmek istiyorsun.
Benden eskisi kadar hoşlanmıyorsun hatta hiç hoşlanmıyorsun. Beni görünce kalbinin elektriği kesiliyor.
Ben senin derdini anladım. Elektrik aldığın birisiyle tanıştın. Tanıştığın kişinin elektriği çok, cüzdanı şişkin, trafoları güçlü, elektrik işinden de çok iyi anlıyor.
Ben yarından tezi yok tadilata gireceğim. Kabloları değiştirip sigortaları yenileyeceğim.
Karanlığa gömülüp hayatımı ziyan edecek değilim herhalde!
***
Yerli ve Milli
Milletle alay etmek için uydurulmuş, yerli yersiz kullanılan içi boş bir söylem. Dolara tapanların uydurduğu milli yetersizlik söylemi.
Sözü uzatmadan durumu toparlamaya çalışayım:
Yirmi yıl önce bu ülke mercimeğini, nohudunu, susamını, mısırını, zeytin yağını, ayçiçeği yağını, etini, pancar şekerini, tütününü vb. yeteri kadar üretir ve satardı. Şimdi sözünü ettiğim bu ürünlerin yüzde doksanını başka ülkelerden satın alıyoruz.
Tüpraş’ı, Petkim’i, şeker fabrikalarını, tütün fabrikalarını, tank palet fabrikasını ve Türk Telekom gibi yerli ve milli olan stratejik tesislerimizi yabancılara peşkeş çektiler.
Durum bu.
Şu anda tümüyle dışa bağımlı bir duruma geldik. Ülkenin varını yoğunu sattılar. Son çare olarak “Yerli ve milli” masalını anlatmaya başladılar.
