Düşünürmüş kendisi…
Tasavvuf düşünürü…
Geçtiğimiz hafta iftara yakın saatlerde AKP’nin televizyonu TRT’de ahkam kesiyordu.
Nefret dolu ses tonuyla, dünyayı görmek istediği karanlık bakış açısıyla değerlendiriyordu.
“Hamile kadınların sokakta gezmesi terbiyesizliktir, böyle karınla sokakta gezilmez” diyordu.
7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline binebilirmiş, biraz da dolaşabilirmiş…
Öyle buyurdu kendisi…
“Sözde düşünür” hamile kadının beyiyle hangi zaman diliminde dolaşmaya çıkabileceğini de düşünmüştü;
“Akşam üstü çıkarlar…” diyordu.
“Her şeyden önce estetik değil. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor…”
Hocamızın derdi başka…
Televizyonlardaki hijyenik ped reklamlarına kafayı takmış.
Kanatlısı, kanatsızı…
Devletin televizyonundaki seviyesiz üslup…
Tasavvuf geleneğinin yüzlerce yıldır aydınlattığı Anadolu’da “Tasavvuf düşünürü” unvanıyla yapılan bel altı muhabbeti…
Kadınların kaç çocuk yapması gerektiğinden, doğum kontrol yöntemlerine kadar her şeyin hükmünü verme yetkinliğine erişmiş bir başbakanın yönettiği ülkede türeyen gerçek tipler…
Birkaç gün sonra, çıktı tekrar açıklama yaptı;
“Sözlerimin arkasındayım” dedi.
“Hamileleri gören genç kızlar doğurmaktan korkuyor” diye de ekledi…
Genç kızlar doğurmaktan korkuyor, öyleyse hamile kadınlar sokağa çıkmasın…
Hem jinekolog, hem psikolog, hem tasavvuf düşünürü…
3’ü bir arada yani…
Kendisinin korkusu ne acaba?
Hamile kadınlara karşı bir zaaf mı?
İftar programında konuşulacak binlerce konu varken hem de…
Hamile kadınların özgürlüğüne neden bu kadar taktı hocamız?
Aslında “Kadınların dışarı çıkması terbiyesizliktir” de diyebilirdi…
Onu demedi.
Bir başka zamana sakladı belki, o fırsatı hiç bulamayacağını bilmeden…
Çevrenize bakın,
Benzerlerini göreceksiniz.
Kendinize, eşinize, çocuğunuza dikkat edin.
Çünkü sorun kadının toplum içindeki özgürlüğü değil…
Sorun kararmış beyinlerin kadına bakışında…
Ne düşünüyorsun sen?
Paylaş
Yorumlar kapalı.