Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verileri değerlendirirken, ”Tarihimizde ilk kez yumuşak bir iniş gerçekleştirdik” demişti.
İniş yumuşak mı, sert mi oldu tartışılır ancak “Türkiye’de iş var, ama beğenen yok” şeklindeki masalın bile işsizlikteki artışı gizleyemediği ortada.
2012 Kasım döneminde yalnız gerçek işsizlik değil, resmi işsizlik verilerinin de artış gösterdiği ortada. TUİK’in açıkladığı son verilere göre resmi işsizlik 2012’nin Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 0,3 puanlık artışla yüzde 9,4 olarak gerçekleşti.
Buna göre işsiz sayısı 201 bin kişi artarak 2 milyon 630 bin kişiye yükseldi.
TÜİK’in hesaplamalarına dahil etmemekte ısrar ettiği umudunu yitirmiş işsizlerin de bu rakama eklenmesiyle işsizlik oranı yüzde 9,4 değil, yüzde 15,45, işsiz sayısı da 2 milyon 630 bin değil, 4 milyon 621 bin kişi olarak hesaplandı.
Devlet bir yandan yüksek vergiler ve sigorta primleriyle iş vereni kıskaca alırken Türkiye’de her 100 çalışandan 40’ı sigortasız çalıştırılıyor. Bu durumun önüne geçmek için 2013 yılı sonuna kadar denetmen sayısının ise 2 bine çıkarılmasının hedefleniyor. Sorunun temeline inmeden işvereni baskı altına almaya çalışmanın da sorunu çözmeyeceği açık.
Hükümetin gündemi ise farklı
Suriye’yi işgal etmek isteyen emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapan AKP hükümeti günden güne batağa saplanıyor. Katil diye nitelendirdiği Esad’ı devirmek için, asıl katiller olan muhaliflere her tür desteği veriyor.
İnsanların yaşam tarzıyla ilgili her tür baskıyı sürdürüyor.
Orduya karşı giriştiği itibarsızlaştırma projesine devam eden Erdoğan, tahliye olan emekli Orgeneral Ergin Saygun’a yaptığı hastane ziyaretinde samimiyetsizliğin pozunu vermeyi ihmal etmiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı okul kitaplarında yer alan şiirleri sansürlüyor.
‘Terör sorununu çözmek istiyoruz’ diye yola çıkan hükümet, çözümsüzlük için ne gerekiyorsa yapmaya devam ediyor.
Yeni anayasa oldu bittiye getirilmek isteniyor, biz nasıl istiyorsak öyle yaparız deniyor.
Başbakan kürsüden şiir okuyor.
Salonda onu dinleyenler ağlamaklı oluyor.
Yorumlar kapalı.