Trip Atmak
Bana trip atma, trip yapma, tribe girme cancağızım! Türkçesini de söyleyeyim: Bana surat asma; çünkü yorgunum, yoksulum, hastayım, ziyan oldum. İrademle ve inadımla ayakta duruyorum.
Anladım, sen ilgi arsızısın, beklentilerin farklı ve çok yüksek. İletişim özürlüsün. Kendini çok özel çok önemli görüyorsun. Hep senin taleplerin doğrultusunda hareket etmemi istiyorsun.
Bana trip atma cancağızım! Beni kendinden iyice uzaklaştırma. Bu imalı bakışlarını, afralarını tafralarını, kaş çatmalarını ve şişinmelerini kaldıracak durumda değilim. Beni sinir etme, benim şalterlerimi attırma!
Derdin neyse açıkça söyle. Benimle iletişim kur, kendini ifade et. Sinir bozucu hareketler yapma, bencillik yapma, bana tavır alma.
“Neyin var?” diyorum. “Yok bir şey!” diyorsun. “Hasta mısın?” diyorum “Ne alaka!” diyorsun. Peki, senin derdin ne? Neden böyle tuhaf davranıyorsun? Neden kapris yapıyorsun?
Neden beni protesto ediyorsun? Kadın cinayetlerini, hırsızlıkları, adaletsizlikleri, zamları, zulümleri, hayat pahalılığını, yetim hakkı yiyenleri, yargısız infaz edenleri, din sömürücülerini protesto etsene!
Kaldır şu kıçını da toplumda olup bitenlere şöyle bir bak. İnsanlar barut fıçısı gibi, dinamit gibi, çaresiz, mutsuz ve öfkeli.
Hayat, magazin programları gibi değil, pembe diziler gibi değil, her gün yeni bir petrol kuyusu bulan yandaşların anlattığı gibi değil.
Ben de sana göre değilim.
Boş Yapma
Boş kafalıların kullandığı bir söz. “Boş konuşma, saçmalama, salak salak konuşma” anlamlarında kullanılıyor.
Çok itici bir tersleme. Boş yapılmaz boş konuşulur. “Söylediklerinize katılmıyorum.” demek yeterli olduğu halde niye böyle anlamsız sözlere ihtiyaç duyarlar ki!
