ÇİFTÇİYE DARBE ÜSTÜNE DARBE ..

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Köylü milletin efendisidir” diyordu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk genç Cumhuriyeti yeşertirken. Gerçekten de efendisiydi Türkiye’nin çiftçileri uzunca bir süre. Üretimin, emeğin simgesi, sağlıklı iyi toplumun oluşmasında en önemli aktördü çiftçiler.

Türkiye tarım toplumu olmanın çokça ekmeğini yedi. Üretti, ihraç etti, sadece ülkemizi değil tüm dünyayı adeta besledi.

Ülkemizin ve bölgemizin halen ve halen, her şeye rağmen, hükümetin kötü politikalarına, tarımı, çiftçiyi bitirme planlarına rağmen önemini koruyor çiftçi sınıfı. Fakat kolu kanadı kırık, yalnız ve çaresiz..

Yenişehir’de tarımdan geçimini sağlayanların nüfusu halen hatırı sayılır bir sayıda olmasına, köylü, nüfusun neredeyse yarısını oluşturmasına karşın, köydeki nüfusta hızla azalan bir grafik herkesçe fark edilmekte. Bunun sebebi, Yenişehir’de çiftçinin ürününün para etmemesi, ürününün özellikle bu sebeple tarlada kalması, artık eskisi gibi teşvik ve yardımın olmaması, devlet babanın “şefkatli”  elini çiftçiye uzatmamasından kaynaklanmakta.

Üretimin artık yerini sadece tüketime bıraktığı, canım ülkemin “saman bile ithal ettiği” bir dönemde tarıma önem verilmesini ve çiftçinin desteklenmesini beklemek zaten hayal olurdu da.. En azından elindekiler alınmasıydı çiftçi kardeşlerimin.

Nisan ayının son günlerinde, 1 Mayıs’ın hengâmesinde, Meclisten bir dizi yasa değişikliği geçti. 5578 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nda öngörülen değişiklikler Mecliste Hükümet milletvekillerini oyları ile kabul edildi. Yeni düzenlemeye göre, asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0.3 hektardan küçük olamayacak. AKP milletvekillerince verilen yasa tasarısı ve kullandıkları oylar ile yasalaşan Kanunun yeni halinde, mirasçılar araziyi paylaşma konusunda en geç bir yıl içinde anlaşmak zorunda. Mirasa konu tarım arazisi üzerinde anlaşma sağlanan mirasçıya devredilebilecek, aile malları ortaklığı şeklinde kullanılabilecek ya da (kooperatif kurmaya teşvik edilmeyen çiftçi vatandaşımız) bir limited şirket kurarak tarlasını işletilebilecek. Miras yolu ile bölünen arazide, anlaşma sağlanamazsa, taraflar Sulh Hukuk Mahkemesine dava açabilecek, açmamaları halinde ise bakanlık taraflara üç ay süre verip sonrasında dava açabilecek. Buna göre, Sulh Hukuk hakimi tarafından belirlenen mirasçıya devir yapılacak. Ehil mirasçı bulunmaması halinde ise, en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devir yapılacak.

Özetle, çiftçi ya ölmeyecek mirasçıları arazileri kaybetmesin ya da elindekini satıp doğru kente yerleşecek bir an evvel bu çile bitsin. Son dönemlerde zaten hükümet politikaları sebebiyle özellikle köylerdeki genç nüfusun kente göçünü düşündüğümüzde, yeni yasal düzenleme ile bu durum daha da vahim hale gelecek. Çiftçi muhtemeldir ki elinden bir şekilde alınan tarım arazilerini satıp bir minibüs alıp kentte dolmuşçuluk yapacak, bir dükkan açıp esnaflık yapıp “batmamaya” çalışacak. Yani şu anda olandan daha kötü bir senaryo oluşacak.

Her ne kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı utanmadan “bu bir devrim” dese de, BURADA ESASEN, TOPRAKLAR ÇİFTÇİLERE BIRAKILMAYACAK KADAR DEĞERLİDİR, YANDAŞA, SANAYİCİYE, YABANCI SERMAYEYE PEK TABİ VERİLEBİLİR FİKRİ OLDUĞU AÇIKÇA SÖYLENEMEMEKTEDİR. Yani yine millet güzel sözler, sloganlar ile kandırılmaktadır. (Fakat işin aslı ise öyle değildir ve öyle olmadığı acı bir şekilde görülecektir. Bunu herkes bir kenara yazsın)

Yani, her fırsatta oyuyla, söylemleri ile duruşu ile maalesef iktidar partisine her türlü desteği veren çiftçiye yapılan ise yine hayatları için bir köstek olmuştur.

Dedim ya en başta çiftçiye darbe üstüne darbe diye. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Tebliği ile ELEKTRİK BORCU OLAN ÇİFTÇİYE 2014 YILI İÇİN TARIMSAL DESTEKLEME ÖDEMESİ DE YAPILMAYACAK. Yani nereden bakarsanız bakın, seçimler öncesi atıp tutanlar, Meclis eli ile hükümet eli ile Bakanlık tebliği ile çok yoğun destek aldıkları çiftçiyi bitirmeye çalışmaktadırlar.

O yüzden en iyi yaptığı şey Başbakan’a methiyeler düzmek, yalanlar söylemek, rüşvet ve yolsuzluğu örtbas etmek ve hüngür hüngür ağlamak olan Bay Arınç Yenişehir’e ve çiftçilere masallar okumayı ve muhalefet ile uğraşmayı bıraksın da kan ağlayan Yenişehir çiftçisine, verimli Yenişehir ovasına karşı bir defa olsun yüzü kızarsın derim ben.

Bu iş 750.000 $’lık rüşvet saati almak ile olmuyor, terle, emekle oluyor bunu herkes bilmeli.

Peki, şimdi kim bu milletin efendisi?

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ÇİFTÇİYE DARBE ÜSTÜNE DARBE ..

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.