Yunan Subay, Anadolu Hezimetine Gerekçe Buldu(1)
“Bizim Ordumuzda Bir Mustafa Kemal Yoktu”
Yunanlar 1919-1922 yılları arasında Anadolu’da verdikleri mücadeleyi Küçük Asya Felaketi [yani Mikrasiatiki Katastrofi] adıyla anıyor. Maceranın sona erdiği 1922’den başlayarak eserlerini kaleme almaya başlayan Yunan subaylarının anılarında, felaketin başlangıcı olarak Sakarya Meydan Muharebesi görülüyor. Ardından da Allı Ören veya Ali Viran muharebesi olarak andıkları Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi geliyor ki, filmin finali budur…
Yunan Meclisi’nde “İzmir’e! İzmir’e!” sloganları ve Atina meydanında yapılan büyük gösterilerin ardından Anadolu’ya uğurlanan Yunan Küçük Asya Ordusu, 1920 Haziran taarruzuyla İç Anadolu’nun kapılarına dayanmıştı.
1920 yılı sonbaharına gelindiğinde yaşanan iki büyük değişim Küçük Asya seferinin maceraya dönüşmesine yol açtı.
İlki, maymunu tarafından ısırılan Kral Aleksandros’un ölümüyle başlayan siyasal değişim süreciydi.
Uykuya dalmış olan Venizeloscu-Kralcı çatışmasını alevlendiren bu ölümün ardından seçimlere gidilmiş, Venizelos 14 Kasım 1920’de yapılan seçimleri kaybetmiş, devrik Kral Konstantinos halkın oylarıyla ülkeye geri dönmüştü.
Bu süreçten Yunan ordusu büyük darbe alarak çıktı. Türkler ise sabırla, adeta ilmek ilmek dokuyarak yeni bir ordu kuruyordu.
Sakarya sonrası Küçük Asya ordusu kan kaybına uğramış, Papoulas’ın yerine başkomutan olarak Hacıanestis atanmıştı.
5 Haziran 1922’de İzmir’e gelen Hacıanestis tepki istifaları ile karşılanmıştı. Eski kolordu komutanlarından Polymenakos ve Kontoules’in ardından Papoulas’ın kurmayları Pallis ve Sarıyanis de istifa etmişlerdi. Dört tümen komutanı ise görevden uzaklaştırılmıştı.
Özetle 1921 yılı boyunca Türk ordusu ile savaşmış tümen komutanlarının yerine yepyeni isimler gelmişti. Yerini hak eden belki de tek isim 1. Tümen komutanı Albay Frangou idi.
Türk tarafında ise dağınıklık olmadığı gibi, pürüzler de birer birer halledilerek, özellikle ordu kademelerinde tam birliktelik sağlanıyordu. Devam edecek.