Bir yılı daha tükettik.
Bir analiz yapma fırsatı bulamadan,
Yeni yıla taşınan sorunlarla birlikte, 2017 yılındayız.
*
Zor bir yıl oldu 2016.
Üstelik geçip gitmedi.
Yaşanan sorunların hemen tamamı, büyüyerek yeni yıla devretti.
Bunun için 2017 de zor bir yıl olacak.
*
Tüketilen her yılın sonunda başlatılan,
Ve hemen sonrasında körüklenen yeni yıl umudunu,
Ben hiç yaşamadım.
Yeni yıl beklentisi ve heyecanı duymadım.
Ve böyle uyandım yeni yılın ilk gününe.
*
Çevremdeki insanların ikna çabalarını kırmamak için
Milli piyango bileti aldığım zamanlar oldu ama
Meraklanıp sormadım, bana ne çıkar? diye.
Büyük ikramiye çıkarsa ne yaparım?
Nasıl harcarım? Diye hiç heyecanlanıp hayal kurmadım.
Bu nedenle de ya çıkmazsa diye de hiç endişelenmedim.
*
Yılbaşına özel bir şeyler oldu hayatımda.
Yılbaşı bahanesiyle aldığım hediyelerden,
Ben de herkes gibi mutlu oldum mesela.
Yılbaşı nedeniyle yapılan programları ve hazırlanan yemekleri de sevdim,
Ama hiç kapılmadım;
“ Yeni bir yıl, Yeni bir yaş, Yeni umutlar…”
Şeklinde özetlenen beklenti cümlelerinin cazibesine.
*
Her zaman olduğundan daha çabuk geçtiğini düşünüyorum zamanın.
Saatler günleri, günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovalıyor.
Mevsimlerin o kadar acelesi var ki birbirini çiğnercesine yarışıyorlar.
Tıpkı şarkıda dendiği gibi
Baharı görmeden yaz gelip geçiyor.
*
Bir yılı parçalamak,
Her parçasından, yeni umutlar üretmek, artık pek mümkün olmuyor.
Belki de sadece bu nedenle yeni yıl ilgimi çekiyor.
Yeni yıl; Yeni başlangıçların, yeni heyecanların, yeni kararların
Ve yeni umutların tek günü olarak kaldı hayatımızda.
*
Geride bıraktığımız yıl içinde yapamadıklarımız ile birlikte,
Yeniden umutlanmamızın tek başlangıcı sayıldı.
Bu, dünü anıp özleme, yarını merak etme duygusu mu? Bilmiyorum.
Ama dünü özlediğim doğru,
Yarın ile ilgili endişelerimin ise hiçbiri yersiz değil.
Ülkem adına endişeleniyorum,
Ben de “Yurtta barış dünyada barış” istiyorum.
Ve bu yıl, Yeni yıl beklentisi ve heyecanı içinde olacağım.
2017,hepimizin umut yılı olsun.