Düşünmek; karar verme ve sorgulama alışkanlığı kazandırır.
Bu alışkanlık insanı birey yapar.
Düşünen insan, işini iyi yapar.
Düşünen insan, hayatın içindedir.
Bilgi birikimini ve deneyimlerini paylaşır.
Bu paylaşım kişiyi olgunlaştırır.
Bu nedenle hayatı,
Düşünerek yaşamak gerekir.
*
Düşünerek yaşamayı öğrenmek yetmez.
Bazen düşündüklerimiz üzerine de düşünmemiz gerekir.
Hayatımızı bilinçli oluşturduğumuzu anlamak için
Nasıl düşündüğümüzü ve
Nasıl düşünmemiz gerektiğini irdelemek zorundayız.
*
Bunu yapamazsak,
Kendi düşüncelerimiz üzerinde düşünemezsek eğer,
Başkalarının düşünceleri üzerinde de düşünemeyiz.
Bunu yaparken,
Kendi düşüncelerimizi nasıl oluşturduğumuzun,
Büyük önemi vardır.
Düşünmekten kaçıp kaçmadığımız ile
Düşünce tembeli olup olmadığımızı,
Ve düşüncelerimizin hatalı olup olmadığını,
Ancak böyle anlayabiliriz.
*
Anlatmak istediğim, neyin iyi, neyin kötü,
Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar vermek değil.
Buna karar vermek için insanı iyi tanımak gerekir.
Halbuki biliyorum ki
İnsanı tanımak, bu işin en zor olan yanı.
Tanıyorum dediklerimiz bile,
Bir süre sonra hayal kırımlığı yaratabiliyor.
Benim kısaca söylemeye çalıştığım,
Düşüncelerimiz üzerinde düşünmüyoruz.
Beki de bu nedenle,
Başkalarının düşünceleri üzerinde de düşünmüyoruz.
Yine aynı nedenle,
Düşünme hatalarına düşüyoruz.
Bunun sonucunda ise
Uyum sağlama adı altında,
Çevremizdeki bakış açılarını benimsiyoruz.
Nasıl oluştuğuna bakmadan,
Hakim ve meşru durumda gördüğümüz düşüncenin aynısını,
Kendi düşüncemiz olarak kabulleniyoruz.
Gücün düşüncelerini sorgulamadan onaylıyoruz.
Bu bizleri düşünce tembeli yapıyor.
Sorun yaşamamak,
Kimseyi karşımıza almadan yaşamak,
Bizlere cazip geliyor.
Bunun için düşünmekten vazgeçiyoruz.
Düşünmeden yaşamamızın nedeni bu.