Henüz yaşamadığımız bir gelecek var.
Bundan beş dakika sonra hayatımızın nasıl olacağı gibi
Yarın yeni bir güne uyanıp uyanmayacağımızı da bilmiyoruz.
Yaşlanıp yaşlanmayacağımızı, yaşlanırsak nasıl bir insan olacağımızı,
Çocuklarımızın ya da torunlarımızın büyüdüğünü görüp göremeyeceğimizi de bilmiyoruz.
Henüz tanışmadığımız insanları tanımıyoruz.
*
Daha birçok şeyi bilmiyoruz.
Başarılı olup olamayacağımızı, paramızın olup olmayacağını ya da hayallerimize ulaşıp ulaşamayacağımız gibi.
*
Geçmiş gitti… Gelecek ise bilinmez. Elimizde tek kalan… Bugün ve bu an.
Tek kalan umudumuz ve heyecanımız.
Hayallerimizi yitirdik, umudumuzu söndürdük…
Ne insanlara, ne yaşama, ne paraya, ne bolluğa, ne dostlarımıza ne de ailemize inancımız kaldı…
Heyecan duymadan yaşıyoruz çoğumuz.
*
Her şeye şüphe ile yaklaşıyor, sürekli savunmada bekliyoruz.
Hayal kurmaktan, umutlanmaktan, heyecanlanmaktan korkuyoruz.
Enayi yerine konmaktan, aldatılmaktan, alay konusu olmaktan korkuyoruz.
Sevilmemekten veya kabul görmemekten korkuyoruz.
Korkarak yaşıyoruz sözün kısası…
*
Umutsuz yaşamanın, heyecan duymadan yaşamak olduğunu unutarak yaşıyoruz.
Umut etmeyi sadece bir beklenti, geleceğe dönük bir plan olarak algılıyoruz.
Umut; yaşam sevincimiz, yüreğimizin kabarması, garanti olmasa bile ‘Belki olabilir’ in heyecanı…
Bugün elimizde tek kalan umut ve heyecan ise…
Geleceği bilmiyorsak,
Ne için hazırlık yapıyoruz?
*
Kendimizi neden korumak zorunda hissediyoruz.
Davranışlarımız, daha iyisi olsun yönünde mi yoksa kötü şeyler olmasın diye mi?
İşinize heyecanla, o gün önünüze çıkabilecek yeni olaylar ve öğreneceğiniz yeni bilgiler için mi gidiyorsunuz?
Bir yemek davetini, yeni insanlarla tanışmak umudu ve heyecanı taşıyarak,
Mutlaka eğlenecek bir şey bulacağınıza inanarak mı kabul ediyoruz?
*
Siz neye odaklısınız? Neden bugün, hiç yarın olmayacakmış gibi yaşamıyoruz?
Neden bugün verdiğimiz kararları yarın olacak ve en iyisi olacakmış gibi vermiyoruz?
Kaybedecek neyimiz var?
Bilmiyoruz ki!
*
Daha özel olmak için çaba gösteriyor musunuz?
Nasıl?
Nelerle savaşıyorsunuz?
Başkalarından daha iyi olduğunuzu kanıtlamak için uğraşıyor musunuz?
Hemen ‘yok canım’ demeyin… İyi düşünün.
İnsanın kendiyle yüzleşmesi, kendi gerçeğine bakabilmesi önemlidir.
Korkmayın, yüzleşin kendinizle.