Küfür çaresizliktir

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Futbol sahalarında yaşanan açık adres kitlesel haldeki küfür, hsyn
Şehirlere, sokaklara, hatta okullara yayıldı.
Öyle bir boyuta geldi ki evinde oturan insanlar bile sokakta edilen küfürlerden rahatsız.
Önceleri ağzından kaçırdığı için tedirgin olup ‘birileri duydu mu acaba’ endişesi yaşayanlar,
Bugün artık avazlarının çıktığı ve dillerinin döndüğü her türlü küfrü,
Rahatsızlık duymadan söyleyebiliyorlar.

*
Kişilik oluşumunun okul öncesi dönemde,
Yani 0-6 yaş arası oluştuğu genel olarak kabul edilmektedir.
Buradan hareketle küfrün kaynağında,
Aile ortamını aramak yanlış olmaz.
Bu insanlar, bu küfrü aile ve aile çevresinde öğreniyorlar.
Tıpkı yaşamlarının sonraki döneminde vazgeçemedikleri diğer olumsuz alışkanlıkları öğrendikleri gibi.
*
Şehir içinde kısa bir yürüyüş anında bile yüzünüzü kızartacak küfürler duymanız kaçınılmaz.
Birilerinin birilerine
Ya da birilerinin sanal kişi ya da kurumlara,
Çoğu kez hiçbir neden yokken,
Ağız dolusu ettikleri küfürler, son dönemde çirkin boyutlara ulaştı.
*
Kısa vadede kaynağa inmek,
Sorunu kaynağında kurutmak mümkün görünmediğine göre,
İkinci bir seçenek olarak, okullarımızda eğitim gören binlerce öğrenciyle işe başlanabilir.
Çünkü bu konuda okullarımız da masum değil.
Hangi durumlarda küfür ettikleri, nasıl azaltılabileceği,
Küfrün neden yanlış olduğu gibi boyutlarıyla tartışılması halinde,
Birtakım sonuçlar alınabileceğini düşünüyorum.
Konunun daha kolay aşılmasında,
Başta Kaymakam Rahmi Köse ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Ayaz’ın,
Özel ilgi ve çabasına ihtiyaç var.
*
Kendilerini rahat hissettikleri yer ve kişiler yanında daha fazla küfrettiklerini söyleyenler olduğu gibi, Küfretmenin insana güçlülük hissi verdiğini düşünenler de var.
Aslında bu, bir çelişki.
Konuyla ilgili bir çelişki de şu:
Ana, avrat, silah, toprak gibi kavramları baş tacı ettiğini her fırsatta dile getirenlerin,
Bu övündükleri değerlere düşüncesizce ettikleri küfürler.
‘Gel de küfretme’ diye içinde bulunduğu durumu açıklamaya çalışarak küfür edenler olduğu gibi, Böyle bir gerekçesi olmadan adeta konuşma üslubu haline getirenler de var.
Üstelik, bulundukları konumdan şikayet etmeden..
*
Öncelikle küfürlü konuşmanın bir çaresizlik olduğu,
Hiç kimseye yakışmadığı, herkese anlatılmalı ve ikna edilmelidir.
En azından bu üslubundan dolayı çevresi tarafından yadırgandığının, farkına varması sağlanmalıdır.
Bu arada küfür edenleri uyarmak gereği duyulmalıdır.
Küfürlü konuşmanın, anlatıma akıcılık getirdiğine inanan insanlar, yanıldıklarını anlamalıdır.
*
Küfür alışkanlığı, toplumumuzun bir kesimiyle sınırlı değil.
Makam ve mevki sahibi insanlar bile kendilerini rahat hissettikleri mekânlarda küfredebiliyor. Anlatmakta zorlanılan bir konu ile ilgili,
Ya da sorulan bir soruya verilen bir cevap sırasında edilen küfür,
İşin kolayca ifade edilmesi olarak algılanıyor.
Bazen de konuşma ihtiyacı duymadan yapılan el kol hareketleri yeterli görülüyor.
Farkında olunması gereken ise hiçbirinin doğru bir anlatım tarzı olmadığıdır.
*
Kısaca, konu her boyutu ile tartışılmalı.
Çözüm önerileri değerlendirilmeli.
Azaltılmasına yönelik çalışmalar desteklenmelidir.
Özellikle işi eğitim olan insanlar
‘Bu maalesef böyle’ diyerek kabullenmemeli.
Çünkü sorun, eğitim sorunu.
Küfür eden herkesi polis marifetiyle cezalandıramayacağımıza göre,
Bu alışkanlığın okullarımızda sürdürülmesine fırsat verilmemelidir.
Küfür, düzeltilmesi gereken bir olumsuzluk.
Yok sayılmamalı, görmemezlikten gelinmemeli.
Gereği kadar ciddiye alınmalı, o ölçüde de gereği yapılmalı.
En önemlisi ise önce bu konunun bir sorun olduğu kabul edilmelidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Küfür çaresizliktir
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.