Demişsin ya “senin gibi 100 tanesini cebimden çıkarırım” diye.
Olmaz canım.
Çıkaramazsın.
Seni kim şişirdi de bu hale geldin bilmiyorum.
Birey olmayı başarmış bir insandan söz ediyoruz.
Doğruları oluşmuş, özgür bir insandan.
Senin cebinde başka insanlar olabilir.
Çıkarıp çıkarıp piyasaya sürüyor da olabilirsin.
Onlara iyi bak.
Cepten cebe geziyorlar zaten.
Bugün senin cebinde,
Yarın başkalarının.
Cep düşkünü zavallılar onlar.
Sapla samanı karıştırma.
Herkesi, cebinde gezdirdiklerinden sanma.
———————————-
Evet, öyle demişsin.
Cevap vermemiş insanlar.
Sana saygı duyduklarından değil.
Kendilerine olan saygılarından.
“Ben senin gibilerini teşbihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim!” de diyebilirlerdi.
Dememişler.
İyi de etmişler.
————————————
Bu tür insanlarla uğraşılmaz.
Sözünü ettiğimiz örnek, bu türün okumuş soyu.
Bir de aynı türün okumamış soyu vardır.
Onların tarzı daha farklıdır.
“Ben okumadım ama okuyanları cebimden çıkarırım” diyerek başlarlar söze,
“Ben hayat fakültesi mezunuyum.” Diye sürdürürler.
Bu iki türe de bir şey anlatamazsınız.
Ortak özellikleri arasında,
Ukalalık, birinci sırada gelir.
——————————————————
En önemli özelliklerden bir diğeri üretim özürlü olmalarıdır.
Çok bilirler, çok konuşurlar, ama iş yapmazlar.
Düşünce özürlüdürler aynı zamanda.
Her şey kendi denetimlerinde olsun,
Herkes gelsin kendilerinden akıl alsın isterler.
İş yapmadıkları gibi sorumluluk da almazlar.
Bazılarının işi başından aşkındır,
Bazıları ise hasta.
Hiç bitmez mazeretleri.
—————————————
Saygıdeğer olduklarını düşündüklerinden,
Saygı dağıtırlar.
Karşı çıkarsanız, sizleri saygılarından mahrum ederler.
Allah korusun, ne yaparsınız sonra,
Saygı görmeden, dolaşırsınız ortalıkta.
Saygıdan, sevgiden sıkça söz ederler de
Asıl kendileridir,
Saygısız ve sevgisiz olan.
Düşünüp, üreten,
Sorgulayan insanları sevmezler.
Hiçbir konuda ve işte iyi olamazlar.
Nabza göre şerbet vermek,
İnsan ilişkilerindeki düsturlarıdır.
Soru soran, eleştiren herkesi suçlamaya hazır haldedirler.
Eleştiriye cevap vermek yerine,
Karşı saldırıya geçme gereği duyarlar.
Kendilerini tanımlamak zorunda kaldıklarında,
Bunu, bulundukları ortama uygun yaparlar.
Bir başka ifadeyle kaypaktırlar.
Her yerde başkası olmayı severler.
——————————————-
Sevgiyi tanımadan büyümüşlerdir.
Sevgi görmek isterler.
Saygı görmek için ise hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar.
Birilerinin onları konuşuyor olmasından haz duyarlar.
————————-
Şimdi, bu yazıdan alınıp
Mağdur edebiyatı da yaparlar.
Zaten çile çekmiş, bedel ödemiş insanlar!
Konuyu uzatmayalım,
Allah’ın çeşit çeşit kulları var.
Onlar da böyle olmuş.
—————
Biz onları tanıyoruz,
Öyle de kabullendik.
Yine de bir tavsiye verelim;
Biraz sakin olun.
Sizi tanıyan insanlara dalaşmayın.
Başkası için değil.
Kendi sağlığınız için.
Yorumlar kapalı.