Bugün İsmet İnönü’nün aramızdan ayrılışının 41. yıldönümü. Atatürk’ten sonra Cumhuriyet tarihimizin en önemli şahsiyeti. Şevket Süreyya Aydemir’in deyimi ile 2. Adam…
İsmet Paşa’nın 2. Adam oluşu Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı olması ile ilgili değil. Bir büyük liderin attığı tarihi adımları tamamlayan ve uygulayan en büyük destekçisi olmasından. Bunu zaten anılarında İsmet Paşa da doğruluyor. Atatürk’ün devrimci ve önder kişiliğinin kendilerini de devrimci yaptığını açık yüreklilikle anlatıyor.
İsmet Paşalı yılları bizler de kısmen yaşadık. Ölümü sırasında da 12 Mart darbesinin etkileri ile boğuşan genç bir üniversite öğrencisiydik. Belleğimizde kaldığı kadarı ile günümüzdeki politikacılardan çok daha farklı idi. Şimdikiler gibi her gün, her konuda konuşmazdı. Öyle zamanlar olurdu ki günlerce konuşmaz ve onun konuşmamasının da anlamı olurdu. Gazeteler konuşmadığı gün sayısını bile manşetten duyururlardı.
İsmet Paşa çok iyi bir asker olduğu kadar, çok iyi bir diplomat ve politikacıydı. Mudanya Mütarekesi sırasında diplomatik direncini ispatlamış, bu nedenle bileğinin hakkı ile ülkesini Lozan’da tensil etmişti. Dünyanın en kurt diplomatları ile başa çıkabilmişti.
Sadece Ulusal Kurtuluş Savaşımız sırasında değil, 2. Paylaşım Savaşında da çok önemli günleri badiresiz atlatmamızı sağlamıştı. O dönemde yaşadığımız önemli sıkıntıların faturasını daha sonra ağır bir siyasi yenilgi alarak bizzat ödemiştir.
Ölümünden kısa süre önce Bülent Ecevit ile giriştiği parti içi mücadeleyi kaybetmesine rağmen olgunlukla karşılamıştır.
Son yıllarda İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar olabildiğince artmıştır. Bu saldırılar aslında İnönü’ye değil, Mustafa Kemal Atatürk’e yöneliktir. Doğrudan Atatürk’e ve devrimlerine saldırma cesareti olmayanlar işe İnönü’ye saldırarak başlamışlardır. Cumhuriyete saldırılar ne yazık ki artık İnönü’ye saldırı nokrasını çoktan geçmiş, doğrudan Atatürk’e yönelmiştir. İşin acı tarafı ise son zamanlarda bu saldırıların Atatürk ve İnönü’nün partisi içinden geliyor olmasıdır.
Günümüzde devlet yöneticisi olma iddiasında olanlara göre olağanüstü bir tevazu içinde yaşayan İnönü’nün maddi durumunun farkında olan Atatürk İnönü’nün çocuklarının okuyabilmesi için vasiyetinde pay ayırmıştır. O yılların yöneticilerinde nüfuz kullanma alışkanlığı olmadığını bilmeyen şimdikiler İnönü soyadının nereden geldiğinin farkında bile olamamışlardır.
Bir dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Eskişehir’den milletvekili adayı olunca seçim çalışmaları için gittiği İnönü ilçesinde yöreye bu adı İsmet Paşa’nın kendi soyadından dolayı vermiş olduğunu iddia edecek kadar tarih bilgisi ve bilincinden yoksundu. Oysa Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa Kurtuluş Savaşının en kritik 2 zaferini İnönü-Bözüyük hattında kazanarak Atatürk’ün deyişi ile “Türk Milletinin makûs talihini yenmişti”.
Ölümünün 41. yılında İsmet İnönü’yü saygı ile anıyoruz.
Yorumlar kapalı.