“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” gibi atalar sözüne sahip olan bir başka ülke var mıdır? Adına “atasözü” dediğimize göre, hiç değilse günümüz
insanları yüzyıllardır hükmünü yürüten bu sözü değiştirmek için neden adım atmazlar?
Ülkemizin en sevilen köşe yazarlarından Bekir Coşkun’un köşesi bu sözle ilişkilendirilerek, “Onuncu Köy” adını taşımaktadır. Bekir Coşkun’un kaç köyden kovulduğunu artık belki kendisi bile anımsamıyor.
Yine bir başka sevilen köşe yazarımız Emin Çölaşan’ın son olarak Hürriyet Gazetesinden kovulduktan sonra yazdığı “Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” adlı kitabı da kısa sürede baskı üzerine baskı yaparak satış rekorları kırmıştır.
Özellikle basın dünyasında son 12 yılda kovulan yazarların isimlerini alt alta sıralasak yeni bir kitapçık olur. Bunlara bürokraside kovulanları da ekleyecek olursak birkaç ciltlik kitap serisi olur.
Son olarak SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) Sakarya İl Müdürü Nurten Canbasaoğlu kovulma bahasına önemli açıklamalarda bulunmuş. Canbasaoğlu AKP ve yandaşlarını kast ederek “Namaz kılıyor ama kul hakkı yiyorlar. Ceza kestiğimiz için yakında kovulacağımı biliyorum ama ben işimi yapmak zorundayım.” demiş.
Oda TV’nin Yeni Sakarya Gazetesinden aktardığı haber şöyle: “Torba yasada yer alan değişiklikler konusunda bilgilendirme yapmak için Vali Yardımcısı Akın Yılmaz ile birlikte basının karşısına geçen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, hukuksuzluklara adeta isyan etti. Sigortasız işçi çalıştırma ve kayıt dışıyla ilgili SGK’nın ALO 170 ihbar hattına sürekli ihbar telefonlarının geldiğini ve söz konusu işyerlerine giderek para cezası kestiklerini belirten Nurten Canbasoğlu, ‘ALO 170’e sürekli ihbar geliyor, yakında kovulacağımı biliyorum ama ben işimi yapmak zorundayım. Bizim kamu kurumları da uyumuş, hepsi cezalık. İhaleyle iş yapmışlar ama SGK’ya bildirmemişler. Yalvarıyorum SGK’ya gelsinler ve borçlarını yapılandırsınlar’ dedi.
Bu arada Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, Canbasoğlu’ndan tüm kamu kurumlarını kötü olarak göstermemesini isterken, Canbasoğlu, ‘Hırs yapsınlar. Ben doğruya doğru, eğriye eğri demek zorundayım’. Sözleri ile cevap verdi. Sözlerine ilin kayıt dışı karnesinin kötü olduğunu tekrarlayarak devam eden Canbasoğlu, ‘Muhafazakâr bir il değil mi burası? Namazını kılıyor ama kul hakkı yiyor’ derken, anlaşmalı olarak boşanan ve beraber yaşamaya devam edenlere de tepki gösterdi.
Bu haber internet sayfalarında dolaşırken Aydınlık Gazetesinin 17 Ekim Cuma günkü sayısında Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in Canbasaoğlu’nu dolaylı olarak doğrulayan açıklaması “Skandal” başlığı altında duyuruluyordu.
Gazetenin haberine göre Türkiye’de işçi çalıştırdığını beyan eden kayıtlı 1 milyon 599 bin 327 işyeri bulunuyor. Çalışma Bakanı itiraf gibi açıklamasında bu işyerlerini denetlemelerinin mümkün olmadığını belirterek sigortasız işçi çalıştıranlara adeta yeşil ışık yakıyor.
Bu durumda Sakarya SGK İl Müdürü Canbasaoğlu gibi doğrucu insanlara da kovulmak ya da görmezden gelmekten başka seçenek kalmıyor.
AKP döneminde tek seçenek var.
Kovulmak…
Yorumlar kapalı.