Gelenekler, görenekler, örfler, adetler, ananeler, mantıklı ya da mantıksız alışkanlıklar bütünüdür.
Son yıllarda, geleneklerle ilgisi olmayan, bireyleri inciten ve toplumu rahatsız eden, gösteriş yapmaktan başka işlevi bulunmayan alışkanlıklar türedi. Bu yazımda bu tür saçmalıklardan birkaçı üzerinde kısaca durmak istiyorum.
Cenaze evlerinde dağıtılan pide, lahmacun, ayran, tatlı vb. saçmalıklar:
Eskiden, cenazesi olan aile yemekle uğraşmazdı. O ailenin akrabaları ve komşuları cenaze evine yemek, çay, şeker vb. malzemelerle gelir acılı aileye maddi ve manevi yönden destek olmaya çalışırlardı.
Bu güzel geleneğimiz ne yazık ki bozuldu. Şimdi acı içinde kıvranan aile, taziyeye gelenleri doyurmaya çalışıyor. Bu yanlıştan acilen dönülmeli ve bu tür saçmalıklardan vazgeçilmeli.
Evlenme törenleri gösterişe dönüşüyor ve bu gösterinin ekonomik yükü çok ağır:
Kız isteme, başlık parası, söz, nişan, kına, düğün, takı merasimi gibi adetler kaldırılmalı. Hiç değilse bazıları kaldırılmalı. Gelini, damadı ve onların yakınlarını bardak gibi dizip takı töreni yapmak, altınları ya da paraları gelinin ve damadın giysilerine iliştirmek, kimin ne taktığını izlemek çok incitici, çok saygısızca bir durum.
Sokak düğünleri ve düğün konvoyları acilen yasaklanmalı. Düğün konvoyunda korna çalmak görgüsüzlüktür, terbiyesizliktir hatta tacizdir.
Korna çalarak sokakları dolaşırken insanları rahatsız etmeye, gürültü kirliliği yaratmaya, o sırada hasta yatanları, uyuyan çocukları mutsuz etmeye hakkınız var mı?
Önceden sokak düğünlerine katılan bazı magandalar, bellerindeki silahlarla sağa sola ateş ederek o eğlenceyi kana bularlardı. Neyse ki bu gelenek azaldı da derin bir nefes aldık.
Evlendiğinizi, mutlu olduğunuzu herkese duyurmak zorunda değilsiniz. Bu sorumsuzluk damadı daha yakışıklı, gelini daha güzel, düğünü daha eğlenceli yapmaz.
Sade bir nikah töreniyle evlenmek varken ağır faturalar ödeyerek gösteriş yapmaya ne gerek var. Düğün yapmak için tarla satan, kredi çeken insanlar var ve bu insanlar yaşamlarının en güzel dönemlerini borç ödemekle geçiriyorlar.
Gelinin beline bağlanan kırmızı kuşak onun temiz olduğu anlamına geliyormuş. Kadını böyle aşağılamaya kimsenin hakkı yoktur. Erkek gerdeğe girmeden az önce arkadaşları ve akrabaları tarafından sırtından yumruklanıyormuş. Bu saçmalıktan da öte bir şey. Damada bu kötülüğü neden yapıyorlar?
Yurdum insanı köyden kente göç etti ama kentleşemedi ve kentleşmeye de hiç niyeti yok. Tam tersine kendi alışkanlıklarını dayatıyor. Apartmanların ortak kullanım alanları hatta merdivenler ayakkabılarla dolu. O ayakkabıları dairesine sokmuyor. İçerisi temiz olsun da dışarısı kokarsa koksun.
Gençler! Tüm ümidim sizde. Siz direnebilirseniz bu gereksiz uygulamaların önüne geçebilirsiniz.
