İnsan, geçmişle gelecek arasında bir denge kurmalı. Dikkatimizi biraz bugüne biraz da geleceğe yöneltmeliyiz. Çoğu kimse fazlasıyla geçmişte yaşar. Bunlar, şu ya da bu şekilde incitilmiş, öz güvenleri zarar görmüş kişilerdir. Bazıları ise fazlasıyla gelecekte yaşar. Bunlar da hırslılar ve kaygılı olanlardır.
Her günü özel bir yaşam olarak gören ve bu biricik gerçek zamanı olabildiğince güzel yaşayan kişi enderdir. Geleceğin mutluluk getireceğini düşünerek yaşayanlar, ya da geçmişe takılıp bugünün geçip gitmesine aldırmayanlar yaşamadan yaşlanırlar.
Gelecek kötülüklerden ancak kesin olanlar ve ortaya çıkma zamanı belli olanlar bizi huzursuz edebilirler ama bunların sayısı çok azdır ve ortaya çıkma zamanları belirsizdir. Zamanımızı bunları düşünerek geçirirsek bir dakika bile huzur içinde olamayız.
Gerçek olan sadece bugündür. Gelecek, onu tasarladığımızdan başka türlüdür. Geçmiş de başka türlüydü. Onlar düşüncelerimizde kaldı.
Varoluşumuz sadece şimdiki zamanda yer alır. İşte bu yüzden şimdiki zamanı neşe içinde geçirmeli ve her dakikanın tadını çıkarmalıyız. Geçmişin tatsızlıklarına surat asarak ya da gelecek için kaygılanarak berbat etmemeliyiz.
Geçmişe yönelik hoşnutsuzluklarla ya da geleceğe yönelik kaygılarla bugünden uzaklaşmak ve içinde yaşadığımız zamanı mahvetmek budalalıktır. Geleceği düşünüp sıkıntı çekenler ve geçmişi düşünüp geride duranlar şimdiki zamanı ellerinden kaçırırlar. Dünün bedelini ve yarının faturasını ödemeye kalkışmanın anlamı yoktur.
“Ben davamı hiçliğe yerleştirdim.” diyen Goethe, hırslardan arınıp çıplak varoluşa dönmek gerektiğini vurgular. Ona göre, insan mutluluğunun temeli zihinsel huzurdur. Zihinsel huzura ulaşan kişi, bugünün ve tüm yaşamın keyfini çıkarır.
İnsan, bugünün sadece bir kez geldiğini ve bir daha asla gelmeyeceğini aklında bulundurmalıdır. Yarın başka bir gündür ve o da sadece bir kez gelir. Yarının hayalini kurabilirsiniz ama bu hayalin bedelini bugüne ödetmeyin. Mutlu olmak için yarını beklemeye gerek yok, bugünün tadını çıkarın.
İnsan, güzel günleri asık suratla geçirirse sıkıntılı zamanlarında geçmişte kalan o günlerini özler. İşte bu nedenle şimdiki zamanın geçip gitmesine kayıtsız kalmamalıyız. Geçmişe takılıp kalanlar ve gelecek için endişe edenler depresyondan kurtulamazlar.
Geçmişin dertlerinden yakınmak yeni dert edinmek anlamına gelir. Dönüp geriye bakmayın, oraya gitmiyorsunuz.
Çok bilinen bir sözü yineleyerek yazımı bitireyim: “Hayat bir gündür o da bugündür.”
